Sesli Makale

Önce samimi kanaatimi söyleyeyim..

AK Parti de olmalı..

Saadet Partisi de olmalı..

AK Parti’nin eksiklerini, yanlışlarını, Saadet partisi uyarıları ile düzelttirmeli..

AK Parti’nin güzel icraatlarını desteklemeli..

Yanlışlarını hatırlatıp, doğrusunu yapması için teşvik etmeli..

Somut örnek de vereyim..

AK Parti, Türk Ceza Kanunu yeniden yazılırken, zinanın suç olmadığı yönünde düzenleme yaptı..

Saadet Partisi, bu yanlışı hatırlatmalı..

Şimdi dahi, aile üzerinden yeni hazırlıklar yapıldığı bugünlerde, AK Parti’ye bu noktada baskıcı olmalı..

Birileri, “Toplumu eşcinsel evliliğe hazırlıyoruz” açıklamaları yaptığı şu dönemde, Saadet Partisi net çıkışları ile, AK Parti’ye bu konuda taviz vermemeleri için hatırlatmalarda bulunmalı..

Saadet Partisi, AK Parti’den çok daha ileri noktada, manevi değerlerin sahipliğini yapmalı..

Yapmalı ki, AK Parti de, “Manevi değerlere sahiplik noktasında, bizden daha ileri parti yok ki. Bu konuda biraz ipleri gevşetelim.” siyasetine soyunmasın..

Somut örneğe de geleyim..

2 yıl önce, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Namık Ak görevlendirilmiş..

Rektörümüz, yeni yıl sebebi ile yaptığı konuşmada, öğrencilere tavsiyelerde bulunmuş.

‘’Gerek kız öğrencilerimiz, gerekse erkek öğrencilerimiz olsun gece saatlerinde tabi oluyor.  (...) Bir yere giderken en az iki kişi gidin ve birisi başkan olsun. Biri, diğerine tabi olsun. Çok vampirler var. Ben İstanbul gibi bir yerden geliyorum. 42 yıl İstanbul’da kaldım. Oraya göre burada da vampirlikler var.’’ demiş..

Açıklamada sorun var mı?

Bence yok.

Tam aksine, yapılması gereken bir açıklama..

Üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’lerin ve daha birçok genç kızımızın, vampirler tarafından nasıl öldürüldüğünü bildiğimiz Türkiye’de, Karaman’lı vatandaşlarımız kendilerini “Bizi karıştırma” diyerek savunabilirler..

Ama..

Türkiye’nin bir ili olarak.

Hepimiz uyanık olmalıyız.

Hepimiz, tedbirli olmalıyız..

Rektörümüz de buna dikkat çekmiş..

Sosyal medyada bir fırtına..

Karaman Barosu’ndan açıklama..

Başka başka açıklamalar..

Ve sonunda, rektörümüz istifa etmiş.

Bir rivayete göre görevden alınmış..

Şimdi nedir bu?

Gençlerimizi uyarmak, rektörlerimizin vazifesi değil mi?

Üniversiteli kızların, vahşice cinayetlere maruz kaldıkları, Türkiye’nin de, dünyanın da bir gerçeği değil mi?

Üniversitelilere tedbirli olmaları gerektiği uyarısını yapmak suç mu?

Ki.. Bir rektör, bu vazifesini yaptığı için hedefe oturtuluyor..

Ve AK Parti iktidarı da, bu tepkileri göğüsleyemiyor.. (Rektör ile ilgili başka sebeplerin de olduğu iddia ediliyor.. Kendisini tanımıyorum. Ama son açıklamasının sonrasında bu istifa veya görev değişikliği geldiğine göre, ben sebebi bu açıklama üzerinden görmek zorundayım.)

Sonuçta rektör değişiyor.

Oysa bu ülkede bizler, bırakın ortaya “vampir” denilmesini..

Milli Görüşçülerin tamamına yönelik olarak “Habis ur gibi çoğalan vampirler gibi” hakaretinin yapıldığını görmüştük.

Hem de..

Sıradan bir konuşmada değil.

Bir iddianamede..

Bir Yargıtay Başsavcısı tarafından yapılmıştı, bu hakaret..

Bilmiyorum, Karaman Barosu, o tarihte de, “Halkımızın büyük bölümünün oy verdiği Milli Görüş’ün bir partisine, böyle hakaret yapılamaz” demiş miydi?

Sanmıyorum..

Ama şimdi, genç kızları, sapıkların vahşetinden korumak için yapılan bir uyarı üzerinden..

“Bu hakarettir” açıklaması yapmışlar..

Açıklamalarının metnini de aktarayım:

“Burada sözü edilenler içinden özellikle ‘vampir’ kelimesi kamu vicdanını ciddi şekilde yaralamıştır.

Karaman’da bugüne dek bu yaratıkla alakalı adli ve hukuki bir olay gerçekleşmemiştir. Sayın Rektör’ün, Karaman özelinde, sözde bir bilim insanı olarak, vampirlerle alakalı bildiklerini, gördüklerini olumsuz bilgi ve belge varsa adli ve hukuki makamlarla paylaşması zorunlu hale gelmiştir.”

Sadece kınamıyorlar, rektör ile kafa da buluyorlar..

Bulsunlar..

Ama ben, bu olay üzerinden, tüm Türkiye halkına hatırlatmamı yapayım..

Vural Savaş, Fazilet Partisi’nin başörtülü bir hanımefendiyi milletvekili adayı göstermesi sebebi ile hazırladığı kapatma talepli iddianamesinde, şu ifadeleri kullanmıştı:

“...FP Genel Başkanı dahil tüm yöneticileri, milletvekilleri ve belediye başkanları adeta kandan başka birşeyle beslenemeyen vampirler gibi... (..)metastas yapan habis bir ur. (...) sahtekarlar çetesi..” 

Bu hakaret yapıldığında, Fazilet partisi de, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’na müracaat ederek, kendilerine hakaret edildiğini belirtmişlerdi..

Ne mi oldu?

yazının devamı