Sesli Makale

Eski HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun hapis cezası almasına sebep olan paylaşımı, bu anlamdaydı..

“Koş devlet, koş.. PKK bulunmaz bir fırsat sana sunuyor.. Bu fırsat bir daha ele geçmez.. hemen kabul et.. Bu fırsatı değerlendir.. Yoksa halin harap!” demeye getiriyordu..

15 Temmuz hain darbe girişiminin hemen bir ay sonrasında..

Sıranın kendilerine doğru geleceğini hisseden eli kanlı terör örgütü PKK, her zamanki yanar-döner tavrı ile.. “Devlet isterse, bir ayda barış gelir” diye bir açıklama yapmışlar..

Sanki biz bu terör örgütünün, daha eski yıllardaki benzer açıklamalarını bilmiyormuşuz gibi.. Hiç duymamışız gibi..

2013’teki çözüm sürecinde verdikleri sözleri, sonrasında yaptıkları ihaneti unutmuşuz gibi..

2016’da bir defa daha, hain teröristler teklif sunmuşlar..

Devlet de, bu teklifi mutlaka dikkate almalı imiş..

Bunu söylüyordu, Gergerlioğlu..

Hani olayların geçmişini bilmesek..

Hatırlamıyor olsak..

2015’te, iki polisi şehit ederek, yeniden asker-polislere karşı, bu terör örgütünün saldırılarını, canlı canlı izlememiş olsak..

Ankara’da patlatılan bombayı..

Kayseri’de patlatılan bombayı..

İstanbul’dakileri..

Unutmuş olsak..

Güneydoğu illerimizde yollara döşenen bombaları unutmuş olsak..

Yoldan geçen askeri araçların patlatılıp, askerlerin şehit edildiği olayları bilmiyor olsak..

Diyarbakır Sur ilçesi başta olmak üzere, birçok ildeki “Özyönetim” mavalları eşliğinde kazılan hendekleri..

O hendeklerin arkasında kalan sivillere tehditler eşliğinde, Türkiye’nin tamamına yapılan tehditleri duymamış olsak.. 

Hendek olaylarında 793 güvenlik görevlisinin şehit olduğunu bire bir yaşamamış olsak..

Belki biz de..

“Ne diyorlar, bir bakıverin” diyeceğiz.

Ama hainler, her fırsatta hainliklerini tekrarlıyorlar.

Devlet el uzatmış..

O eli tutar gibi yapıp, arkadan planlar yapmışlar..

Bir yandan “Silah bırakıyoruz” derlerken..

Arka tarafta, yollara bombalar döşemişler..

Ve bunu yaparken de..

Kendi hainliklerini gizleyip..Sanki devlet, onlara saldırarak, çözüm sürecini bitirmiş gibi, siyasi uzantıları olan HDP’liler tarafından algı oluşturmaya çalışmışlar..

Yakın tarihte, CHP’ye yakınlığı ile bilinen bir anket şirketinin sahibine, “2015’te asker ve polise yapılan saldırıları PKK değil, DAEŞ gerçekleştirmişti” şeklinde, aklımızla alay eden sözler sarfettirerek, kafaları karıştırmaya çalıştılar.

Ama olay çok net.

Çözüm sürecini, AK Parti iktidarı, büyük bir riski göze alarak başlattı.

Ve bugün dahi, İyi Parti’nin sözde milliyetçileri tarafından, çözüm süreci başlatıldığı için, eleştiri oklarına muhatap olanlar, AK Partililer..

Gelin görün ki..

Çözüm süreci sebebi ile AK Parti’yi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı hedef tahtasına oturtan İyi Parti, kapalı kapılar ardında ise..

Çözüm sürecinin diğer tarafında yer alan ve tekrar tekrar yeni çözüm süreçlerinin başlatılması gerektiğini savunan HDP’lilerle pazarlık yaparak, siyasi iktidar değişikliğini gerçekleştirmeye çalışıyorlar...

Aman Allah’ım, sen benim aklımı koru..

“Niye çözüm sürecini başlattın? Niye sınırda çadır mahkemesi kurdun” diyen İyi Partililer..

Gözümüzün içine baka baka..

Bırakın sınırda çadır mahkemesi kurup, eğer öldürme veya yaralama suçlarına katılmamışlar ise, dağa çıkmış ama, henüz silahlı eylemde bulunmamışlar ise, teslim olanların ifadelerinin alınıp serbest bırakılıp, tutuksuz yargılanmalarının sağlanmasını..

Eline silah alanların, askeri-polisi şehit edenlerin bile heykellerini dikme sözü veren HDP’lilerin boyunduruğunda  işler kotarmaya kalkışıyorlar..

Ne kadar vicdansızsınız..

Ne kadar ikirciklisiniz..

Ne kadar riyakarsınız..

Çözüm süreci yanlış ise..

Şu an sizin HDP’lilerle birlikte iş kotarmanızı nereye oturtacağız?

Çözüm süreci henüz yaşanıp bitmemiş iken, AK Parti bir fırsat vermek istedi..

O fırsatın verilmesine bile karşı çıkan İyi Partililer..

O fırsat verildikten ve sonrasında ihanet ettikleri görüldükten sonra, şimdi tekrar, o PKK’ya nasıl fırsat verilmesinin yollarını arayabiliyorlar?

Ve İyi Partililerin bu yanar dönerliklerinden de bilistifade..

PKK bir gün Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okuyor..

Bir başka gün, “Barışalım” diyor..

Meydan okuduğunda, İyi Parti kafayı çıkartıp, “Ülkeyi ne hale düşürdünüz, teröristlerin oyuncağı yaptınız” diyor.

PKK “Barışalım” dediğinde, HDP kafayı çıkartıp “Haydi, haydi barışalım” diyor..

Ama bu İyi Parti ile, bu HDP..

İkisi de birlik olmuşlar, Tayyip Erdoğan’ı devirmek için, ölümüne mücadele ediyorlar..

İşte bu kirli ilişkiler zincirinde..

Ö. Faruk Gergerlioğlu da, 2016 yılındaki PKK’nın “Barışalım” çağrısını, bulunmaz bir fırsat gibi gösterip, “Kaçırmayın” algısı oluşturuyor..

Mahkeme, oluşturulmak istenilen bu algının, terör örgütünün propagandası anlamına geldiğini belirtip, ceza kararı veriyor..

Ama o ne?

Anayasa Mahkemesi, bugün itibariyle tam bir hafta geçmiş olmasına rağmen..

İnternet sitesine koymaktan, utandığı mı diyelim, çekindiği mi diyelim, hukuk adına korktuğu mu diyelim kararı ile..

Gergerlioğlu’nun yeniden yargılanmasına karar veriyor..

Anayasa Mahkemesi kararının 1 Temmuz tarihli olduğu, infaz durdurma ile ilgili yerel mahkeme kararından anlaşılıyor..

Yerel mahkeme kararı medyaya yansıyor..

Ama..

Anayasa Mahkemesi’nin kararı, ortada yok..

Anayasa Mahkemesi’nin, “Gergerlioğlu tahliye edilmeli” diye karar verdiği ortalıkta konuşuluyor..

Ama kararın kendisini şu ana kadar gören yok.. Tahliye kararı veren mahkemenin bile, Anayasa Mahkemesi’nin bir üst yazısını gerekçe göstererek bu işleme imza attığı belirtiliyor..

Soru şu:

Anayasa Mahkemesi, 1 Temmuz 2021’de toplanıp, Gergerlioğlu kararını verdi ise..

Bu karar gereği bu kişi tahliye oldu ise..

Karar, niçin Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesinde henüz yayınlanmadı?

Kararda hâlâ eksikler mi var?

Düzetmeler mi yapılıyor?

Kamuoyundan gelecek eleştirilere göre, karara son şekli mi veriliyor?

Anayasa Mahkemesi Başkanı açıklamalı.

Mahkeme Başkanı, şunu da açıklamalı: “Bu devlet, terör örgütlerinin tekliflerini kaçırmamak üzere hemen harekete geçecek kadar aciz bir durumda mıdır?”

yazının devamı