Sesli Makale

Daha birkaç ay evvel..

“Bir ablam var. Ekrem İmamoğlu’nun yüzünde rabbiyessir gördüğünü söylüyor” demişti..

Hani biraz daha ileri gidip, kendi ağzıyla “Toplumu eşcinsel evliliğe hazırlıyoruz” diyen adamı, “evliya” da ilan edecekti ama..

“Şimdilik Fatih ilan edelim. İstanbul’u alan ikinci Fatih ile yetinelim” dedi..

Şimdi o çakma Fatih’in paçavrası çıkarıldı..

Sadece karşı mahalledekiler değil..

Kendi mahallesindekiler de.

Hatta ölümüne destekçisi olan holdingin veliahdı da..

Tilkiliği yüzüne vuruldu:

Fenerbahçe Divan Başkanını ziyaret ederken, Trabzonspor renkli kravat takıyorsun..

Yetmiyor, Fenerbahçe’de görev aldığı için tebrike gittiğin adama, FB aleyhtarı isnatların yer aldığı kitap götürüyorsun..

“Yemeyiz, not ettik” diyor, tilkinin düne kadar yanında duranlar..

Tilkilik; Fenerbahçe’ye şirinlik yaparken, Trabzonsporluları kafakola almaya çalışmak..

Sportif konuların siyasete yansıması..

Çok da önemli değil..

Ama..

Ne söz verdi ise..

İhalelerde şeffaflık mı?

Geldiğinin ertesinde, otobüsüne aldığı Akif Beki’nin karısına ihale vermek..

İsraf mı?

İstanbul’un otobüsünü, Rize’ye götürmek, gazetecileri VIP biletle uçurup, kendi propagandasını yaptırmak..

Önceki İBB Genel Sekreteri’nin yazlık, kışlık baharlık aracı olduğunu iddia ederken, kendisi tekne ile işe gidip gelmesi bir yana, şimdi bir de otobüsün kendisine tahsisli olduğunu utanmadan söylemek..

İBB’ye işçi alımında, kendisine oy veren partilerin teşkilatından gelen listeden alım yaptığını itiraf edecek kadar işi ayağa düşüren bir adam, hemen tüm medya organlarında ilkesizliği ve kibri ile haber olmuş..

Hatta kendisi bile özür dilemek zorunda kalmış..

Ama.

O adamın yüzünde “rabbiyessir” gören Meral ablası, görmüyor, duymuyor, bilmiyor..

Diyarbakır’da PKK’ya karşı gösterilerini üç yıldır devam ettiren anneleri ziyaret edemeyen, onların Ankara’da HDP Genel Merkezi önündeki gösterilerine bir destek çıkamayan, ortaklarından korkudan iki büklüm gezen Meral abla, dün Anneler Günü vesilesiyle konuşmuş:

“Her türlü hakarete, iftiraya, tehdide rağmen dimdik elif gibi durmasaydınız ve ‘Biz elifiz, sadece Allah’ın önünde ve bu aziz milletin önünde eğiliriz’ demeseydiniz ve sizi korkutmak isteyenlere ‘Hadi oradan’ demeseydiniz bugün Türkiye neleri konuşuyor olacaktı?”

Meral ablaya bakın..

Allah’ın önünde eğilmekten bahsediyor..

İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline dava açan Meral hanım, “Eşcinsellere ayrıcalıklar getiren” sözleşmenin tekrar yürürlüğe girmesi için Danıştay’a müracaat eden Meral hanım..

Allah’ın kitabına isyanı içeren eşcinselliği normalleştirmeye çalışan Meral hanım..

Allah’ın önünde eğilmekten bahsedip, gerçekleri gizlemeye kalkıyor..

Siz eşcinseller önünde eğilirsiniz, Meral hanım..

İstanbul Sözleşmesi’ni, “İktidara geldiğimizde yürürlüğe koyacağız” diyenler, Allah’ın huzurunda değil, eşcinsellerin huzurunda eğilirler..

Ki; AK Parti’nin yaptığı yapacağı üç-beş yanlıştan hemen hepsine de..

İşte bu muhaliflerin destek çıktıklarını, AK Parti o yanlıştan döndüğünde hemen ona itiraz ettiklerini görüyoruz..

Kendisini Elif gibi dimdik duran bir siyasetçi gibi tanıtan Meral hanıma bakın..

Çakma Fatih’in son bir haftalık Karadeniz gezisi hakkında tek kelime edebiliyor mu?

Elif imiş..

Selahattin Demirtaş ile kahvaltıya hazırlanan bir milliyetçi,  nasıl olur da “Elif” olma iddiasında bulunabilir?

Yine dünkü konuşmasında şunları söylüyor, çakma Fatih’in ablası Meral:

“Evlatlarını şehit vermiş annelerin, her birimizin ebediyete intikal etmiş annelerinin ve Türkiye’de yaşayan her bir annenin, bu salonu şereflendiren sizlerin şahsında Analar Günü’nü kutluyorum. Anne emektir, vazifedir, fedakarlıktır. Ben anayım, babaanneyim. “

Affedersiniz Meral hanım, Diyarbakır annelerinin yanına niye gidemediniz, gerçekten “anne” iseniz..

Kimden korktunuz?

PKK’lılardan mı?

Biri dağda, diğeri cezaevinde iki PKK hayranı oğula sahip Selahattin Demirtaş’ın annesinden mi korktunuz?

Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği, sahte raporlarla işe gitmeden maaş alınan bir iş haline çeviren Selahattin Demirtaş’ın eşinden mi korktunuz?

Şehid annelerinden değil, PKK’lı teröristlerin annelerinden mi korktunuz?

Ki..

Her konuda konuşuyorsunuz da..

Her çorbaya maydonoz olmaya kalkıyorsunuz da..

Partinizin kuruluşundan bu yana, Diyarbakır’da gösterilerini sürdüren PKK karşıtı annelere bir defacık destekte bulunamıyorsunuz?

Diyarbakır’a gitmediniz..

Çakma Fatih’iniz gitti, ama o Diyarbakır anneleri yerine, Cumartesi annelerinin sergisini ziyaret ederek, kimden yana olduğunu ilan etti..

Bari, Diyarbakır anneleri Ankara’ya geldiğinde..

Onlara yumruk sallayan HDP’lilere iki kelime edebilseydiniz..

Kendiniz edemiyorsunuz..

Yanınızdaki şakşakçılara ettirseydiniz..

yazının devamı