GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Dedemizin de duasını aldık, çaputu da bağladık ..!

Tarih
10 Ağustos 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kazandığında, sonuçlar daha kesinleşmeden, Beylikdüzü’nde hemen o gece seçmenleri ile buluşmasında..

Kravatını gevşetmiş..

Ceketini çıkartmış.

Gömleğinin kol düğmelerini açıp, geriye kıvırmış..

“Yapacak çok işlerimiz var. Hemen ama hemen, yola koyuluyoruz” demişti..

O günden bu güne, 4 yıl 1 ay geçmiş..

Korona döneminde, “hasta sayısı kaç, vaka sayısı kaç” diye soran soldan çarklı kafalardan esinlenerek, biz de şimdi, “Ekrem İmamoğlu, 4 yıl 1 aylık sürenin kaç gününü İstanbul’da, kaç gününü İstanbul dışında geçirdi” diye bir istatistik istemek, hakkımız olsa gerek.

Onlar, “Vaka sayısı kaç, hasta sayısı kaç. Yoğun bakım yatak dolu sayısı kaç, boş sayısı kaç” diye, insanlar salgın hastalıkla mücadele ederken, ahiret soruları ile karşımıza çıkmayı, kendilerine hak görüyorlar da..

İstanbulluların, 16 milyonluk şehri yönetmek için göreve getirdiği bir ismin, kaç gün bu ilde bulunduğunu sormaları hakları değil midir?

Bu soru, hakkımız olmasına hakkımızdır ama..

İstanbul Valiliği, sorumlu vesayet makamı sıfatı ile, kendisindeki bilgileri açıklayacak olsa, “Vayyy. Fişlenmişiz” diye kıyameti kopartacaklarından emin olabilirsiniz..

İstanbul'da toplu ulaşım ücretlerine zam geldi! - Son dakika haberleri – SözcüGörevlerini yapmıyorlar..

İstanbul’da bile durmuyorlar..

% 35 CHP teşkilatından, % 15 İyi Parti kontenjanından, % 15 de HDP ve diğerlerinden atadıkları adamlar aracılığı ile, İstanbul’un en önemli tartışmalı konularında, kendileri değil, atadıkları adamlara kararları aldırtıyorlar..

Kendileri de.

Türkiye’nin en küçük vilayetlerinden birisi olan Tunceli’de (Tek önemli özelliği, belli bir mezhebin mensuplarının yoğun olarak yaşadığı il olması. Ve ayrıca da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun memleketi olması), partilerinin genel başkanının anne ve babası adına yaptırdıkları konukevini ziyaretle gün geçiriyorlar..

Düşünebiliyor musunuz..

16 milyonluk İstanbul’u yönetmek için halktan oy isteyen Ekrem bey, şimdi İstanbul’un en önemli sorunu olan ulaşım konusunda zam kararı alındığı gün, kendisi İstanbul’da değil..

İşinin başında değil..

İlk gün kolları sıvamıştı.

Meğerse, iş için değil, gezmek için sıvamış..

“Ulaşım konusunda, belediye otobüslerine ve metroya zam yapmamız gerekiyor. Bu noktada akaryakıta gelen zam, belli. Ama elektriğe aynı oranda zam gelmemesinden bilistifade, Ulaşım konusunda girdi fiyatlarındaki artışı vatandaşa ne kadar yansıtacağımızı uzun uzun inceledik ve sonra, akaryakıta gelen zamdan bir tık geride bilet fiyatlarını yükselttik” açıklaması beklenirken.

Ekrem İmamoğlu İstanbul’da bile değil iken..

İstanbul’daki bürokratları aracılığı ile, ulaşımda önce yüzde 57 zammı yokladı.

Olmayınca, % 51 zamla yetindi.

Bir belediye başkanı, ilindeki ulaşım fiyatlarının karara bağlandığı hafta, nasıl olur da, başka yerlerde gezer?

Ama halktan kopuksanız, il dışında da olursunuz.. Ülke dışında da olursunuz..

Ve, İstanbullular, ulaşıma gelen % 51’lik zammı nasıl karşılayacaklarını kara kara düşünürken..

İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun memleketi Tunceli'de: DİLEK AĞACINA BEZ BAĞLAYIP MUM YAKTILAREkrem İmamoğlu, Tunceli’de “dede”lerin huzurunda, el pençe duruyor, o “dede”lerin söylediklerinin çoğunu anlamıyor ama, anlamış gibi yapıp..

“Dedemizin duasını da aldık” deyip, ordan çıkıyor..

Sonra, türbeye gelip, çaput bağlıyor..

Evet evet..

Yanlış okumuyorsunuz..

Türbede çaput bağlayıp, dilek tutuyor..

Yok yok.. Eşi Dilek’i tutmuyor..

Eşi Dilek ile birlikte, dilek tutup, çaputu bağlıyor..

Biliyorum, görüntüleri izlemeyen okurlarımız, “Abartıyor olmalısın, Ali Bey. Ekrem bey, çaput bağlar mı hiç. O bağlasa, yanındaki CHP’nin çağdaş yöneticileri, Atatürkçü arkadaşları kendisini uyarır” diyecekler.

Hayır, söylediğim gibi, çaput bağlama olayı, aynen vaki..

Türbenin ismini de vereyim de, tarihe not düşülsün..

Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun memleketinde dilek tuttuEkrem bey, Pertek Sultan Hıdır Türbesi’nde ağaca çaput bağlayarak dilek diliyor.. Ve “Bütün güzel dileklerimizi diledik. İnşallah Allah kabul etsin” diyerek bağladığı çaputu, Allah ile kendisi arasında bir aracı olarak gördüğünü ilan ediyor..

Ekrem bey, bizim hurafe diye bildiğimiz o çaput bağlama işlemini eşi ile birlikte onlarca insanın huzurunda gerçekleştiriyor..

Tam o çaput bağlama sırasında, İstanbul İtfaiyesinin bir aracı, tarihte ilk defa, motor yakıyor..

İtfaiyenin motoru, cansız da olsa, dile gelip, “Atatürkçü geçinen bir CHP’li çaput bağladı ise, artık biz motoru yakmayalım da ne yakalım” mı demiştir.

Yoksa..

İBB'ye ait itfaiye aracının ihbara giderken motoru yandıBakımsızlıktan mı motor yanmıştır, bilemem..

Ama tarihte ilk defa, ��stanbul İtfaiyesinin bir aracının motorunun yandığı, yani yangın söndürmekle görevli itfaiyenin kendi aracının motorunun yandığına ilk defa şahit olduğumuzu hatırlatıp..

Gözlerimizi, çağdaş, demokrat, Atatürkçü, hurafelerden uzak soldan çarklı medyanın bu haberi verip vermediğine bakalım..

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;