SİYASET

Ali Karahasanoğlu : CHP’ye kan-can oldular, “Kızılay’a kan yok” dediler!

Tarih
14 Mart 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bir açıklama yapmış, “Bundan sonra Kızılay’a kan vermem”..

Karıncayı ezmekte çekinen merhum Necmeddin Erbakan Hoca’ya ahlaksızca “katil” suçlaması yapan namussuzların dümen suyuna girerek..

Hayatında hiçbir illegal fiile teşebbüs etmemiş Erbakan Hoca’ya, “uyuşturucu kaçakçılığı” gibi adice iftira atanlarla kol kola girerek..

Kimsenin bir kuruşuna tamah etmeyen Erbakan hocaya, “nitelikli dolandırıcılık” iftirasını atanlarla birlik olarak..

Erbakan hoca ve partisine gönül vermiş insanlara, “Gerici”“yobaz”“Cumhuriyet düşmanı”“vampir”“habis bir ur” ve daha onlarca hakaretleri reva görenlerle ortaklık ederek..

Erbakan hocaya atılan iftiralar önemli ama..

Bizzat Temel Karamollaoğlu’nun kendisine, Sivas-Madımak olayları özelinde “Provokatör” diye saldıran, “katil” diye suçlayanlarla işbirliği yaparak..

SP’nin başındaki Temel Karamollaoğlu tam olarak şunları söylemiş:

“Ben bundan sonra Kızılay’a hiçbir surette ne yardım ederim ne yardım edilmesini teşvik ederim. Bu mantığa ben güvenmem. Kan bile vermem. Hastaneye gider veririm ama oraya vermem.”

Bu sözleri niçin sarfediyor, Karamollaoğlu?

Ne için söylerse söylesin..

Önce, kimlerle ittifak yaparak bunu söylediğine bakmalı..

Kimlerle birlikte Kızılay’a saldırdığına iftira attığına bakmalı..

Dün, Erbakan Hoca’ya, “Katil” suçlaması yapan Emin Çölaşan’a “yalan söylemeyin” diye itiraz ederken, bugün aynı Emin Çölaşan’ın iftiralarına yapışıp, Kızılay’a saldırıyorsa..

Dün Erbakan Hoca’ya “Uyuşturucu kaçakçısı” iftirası atan kartel gazetesinin yazarına “Yalan söylemeyin” diye itiraz ederken, bugün aynı müfterinin bir başka iftirasına yapışıp, Kızılay’ı yerin dibine batırmaya kalkışıyorsa..

Dün kendisini “Madımak katili” diye hedef gösterenlere, “Ne kadar vicdansızsınız, yalan söylemekten hiç utanmıyorsunuz.. Ben Madımak oteli önünde toplananları yatıştırmak/dağıtmak için konuşma yaptım. Ben topluluğu asla tahrik etmedim” derken.. Şimdi kendisine o iftiraları atan CHP’li eski milletvekilleri Şanal Sarıhan’lar Zeynep Altıoklar’la yol yürüyorsa..

Ve..

350 bin çadırı AFAD’a teslim eden Kızılay’ın yan kuruluşu Kızılay Tekstil, şarkıcı-türkücü takımının yardım kuruluşu olarak topluma sundukları Ahbap derneği, “Binlerce lira yardım topladık. Ama ortada çadır yok.. Kızılay tüm çadırları, AFAD kontrolünde bölgeye yollamış. Biz para topladık ama. Çadır bulamıyoruz” diye kıvranırken..

Bir çözümleri var idiyse..

Ortaya çıkıp, söyleseydiler..

O gün hiçbirisi ortada yok..

Kızılay Tekstil’in, deprem öncesinde yaptığı bir anlaşma ile, yurtdışına satışı üzerinde ürettiği 2 bin çadırı, Ahbap’a bedeli mukabilinde satması üzerinden koro halinde saldırıya başlıyorlar..

Kızılay’ın öncülüğünde, 350 bin çadır zaten deprem bölgesine gönderilmiş AFAD eli ile kurulmuş.. 

Bunların hiçbirisinde sorun yok..

10 bin, 20 bin, 100 bin değil.. 

350 bin çadır kurulmuş..

Erbakan’a “katil” diyenler, uyuşturucu kaçakçısı” iftirasını atanlar, “gerici-yobaz, cumhuriyet düşmanı, vampir” hakaretini edenler. Temel Karamollaoğlu’nun kendisine “Madımak katili” diyenler işaret fişeğini yakınca..

Temel Karamollaoğlu hemen meydana çıkıp, “Kızılay’ı aile şirketi gibi yönetiyorlar” iftirasını kusarak, “Kızılay’a artık kan bile vermem..” diyor.

“Aile şirketi gibi yönetiyorlar” kusmuğunu bilerek söylüyorum.

Çünkü Erbakan’a iftira atan meyhaneciler, pavyoncular, gazinocular, biracılar, şarapçılar, Kızılay’ın “Otellerin suit odasından yönetilmesi”ni istedikleri için..

Dindar bir doktorun Kızılay’ın başında olmasına tahammül edemedikleri için..

Önce kendisinin “ilahiyat mezunu, Kızılay ile ilgisiz birisi olduğu”nu iddia ettiler..

“Tıp doktoru” olduğu cevabı gelince..

Gazinolarda dansöz oynatmak asli işleri olduğu için, kendileri de kıvırtarak, “Oğlu, Kızılay Gençlik Başkanı” diyerek ve maaş alarak çalıştığını iddia ettiler..

Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık açıkladı, “Oğlum gönüllü olarak çalışıyor, maaş almıyor.”

Temel Karamollaoğlu da “Meyhaneciler, gazinocular, Erbakan düşmanları, ahlaksızlar, her akşam bir başka kadınla yatıp, ertesi günü bizi cumhuriyet düşmanı ilan edenlerin iftiralarına kapılıp, bir dindar insana iftira ettim. Özür dilerim. Helallik isterim” diyeceğine..

“Alkollü içecekler, sigara sattığımız tekel bayilerinde, Kızılay’a tepki olarak Kızılay sodası satmayacağız” açıklaması yapan alkol rantçısı hokkabazları bile geride bırakarak..

“Kızılay’a artık kan vermem” diyor..

Saadet yönetiminden artık ümidimi kalmadı..

Allah rahmet eylesin, Oğuzhan Asiltürk ağabey, Saadet Partisi’ni bunlara bırakmazdı ama..

Milli Görüş’ün partisinin, meyhanecilerle, alkolcülerle, gazinocularla ittifak yapmasını bir şekilde önlerdi ama..

Ömrü vefa etmedi..

Şimdi bir oğlu İyi Parti’de olan..

Muhafazakar gazetecilere açtığı davalarda, o İyi Partili avukat ile kendisini temsil ettirenlerin eline kaldı, Saadet Partisi..

Haydi bakalım, bekleyelim 14 Mayıs’ı..

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;