Sesli Makale

Afrin’i, PKK’lılar işgal etmişti..

Türkiye, “İzin vermem” dedi..

İhtarını yaptı..

Baktı dinleyen yok, gereğini yaptı..

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de, lokumunu dağıttı..

Kendileri küçücük ama..

Ellerinde tuttukları medya sayesinde bin misli ses çıkartan solaklar..

Hemen durumdan vazife çıkarttılar..

Üniversitede “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” pankartı açtılar..

Ben de bu arkadaşların pankartına katılıyorum..

İşgalin, katliamın lokumu olmaz..

Ama “işgal”i doğru tespit edelim..

“Katliam”ı doğru görelim.

Önce “işgal”e bakalım..

Afrin’de, bundan 4 sene önce, 5 sene önce, PKK hakimiyeti var mıydı?

Hayır..

10 sene önce, 15 sene önce?

Yine hayır..

Dahasını söyleyeyim.. Bırakın Afrin’i, daha iki yıl önce, Kobani’de bile, PKK’lılar varlık gösteremiyorlar, “Bizi burda öldürüyorlar.. Acil yardım” diye Türkiye’ye yalvarıyorlardı..

Sonra birden bire işler açıldı..

ABD’den silahlar alındı..

İsrail’en destekler sağlandı..

Kobani ile yetinilmedi..

Adım adım ilerlendi..

Birçok yerleşim birimi işgal edildi.. İşgal edilen şehirler arasında, Afrin de yer aldı..

Dolayısı ile, “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diye pankart açan solaklar..

Kusura bakmasınlar, kimseye hakaret etmek istemem ama.. Afrin’in PKK’lılar tarafından işgal edilmesine sessiz kalıp, işgali sona erdiren TSK’nın müdahalesini işgal olarak nitelendiriyorlar ise..

Bu tanımlamalarından dolayı, artık kendilerine “solak”taki “o” harfi yerine, “a”yı koyup hitap etmek zorunda kalacağım..

A benim salaklarım..

Suriye’de bir karışıklık var diye..

Fırsattan istifade..

PKK’lıların orayı burayı işgal etmeleri sırasında gözlerinizi yumup, işgaller sona erince niye gözlerinizi faltaşı gibi açıyorsunuz?..

Savaşa karşı iseniz..

PKK işgalcilik yaparken, niye meydanlara çıkıp, “Savaşa hayır” demiyorsunuz?..

“Barış istiyor”sanız, PKK’lılar Afrin’i işgal ederken, barış istediğinizi niye tüm dünyaya ilan etmiyorsunuz?

Siz gerçekten salak mısınız?

Yoksa, salak ayağına yatan uyanıklar mısınız?

•

PKK’nın Afrin’i işgalini görmezden gelip, TSK’nın işgali sona erdirmesine karşı çıkan sözümona öğrencilerden 10’u tutuklanmış..

Tutuklanan öğrencilerin yakınları ile, bazı öğretim üyeleri, dün basın toplantısı düzenleyip, açıklamalar yapmışlar..

Baktım açıklamaya..

“Bu öğrenciler, pırıl pırıl çocuklar.. Tutuklanan, soruşturmaya uğrayan çocuklarımızın geçmişlerinde büyük emekler, çabalar vardır. İlkokul dahil okudukları tüm okullarda büyük başarılar elde etmişlerdir. Hepsi Türkiye’nin, yaşadıkları şehirlerin en önemli okullarından mezun olmuşlardır. Yani hepsinin geçmişlerinde önemli başarılar vardır ve bu başarılarla Boğaziçi Üniversitesi’ne yerleşmişlerdir. Çocuklarımız üniversite sınavlarında büyük başarılara imza atarak Boğaziçi Üniversiteli olmuşlardır” diyorlar..

Yukarıda izah ettiğim “salak”lık bir yana..

“Acaba, bu çocuklar gerçekten ‘pırıl pırıl’ da, tekil bir olayda oyuna mı geldiler”diye merak ettim.

Tutuklu öğrencilerden Agah Suat Atay’ın babası Cumhur Atay’ın, “Biz oğlumuzun arkasındayız. Son derece demokrat, aydın, ilerici, özgürlükçü bir kişidir” desteğini de okuyunca..

“Bir bakayım, şu Agah Suat Atay, nasıl özgürlükçü, nasıl demokrat, nasıl aydın, nasıl ilerici imiş” dedim..

Bakmaz olaydım..

Twitter hesabında, takip ettiği kişilerde kimler var biliyor musunuz?

Boğaziçi’ndeki eşcinseller..

“Ne olmuş, olamaz mı yani” diye sorabilirsiniz..

Peki olsun, hem de bu takip, Atay’ın özgürlükçülüğünün delili olsun diyelim..

Devam edelim, aydın, ilerici arkadaşın, takip ettiği isimlere..

CHP’li İlhan Cihaner..

CHP’li Selin Sayek Böke.. 

CHP’li Veli Saçılık.

HDP’nin resmi hesabı..

HDP Ekonomi..

HDP Emek..

Selahattin Demirtaş..

Diğer partilerden herhangi birisi var mı?

Yok..

Tek bir tane, şöyle göstermelik bile olsa, yok!

Başka kimleri takip ediyor, “ilerici” arkadaşımız?

DHKP-C eylemcisi Semih Özakça ile Nuriye Gülmen’i..

Başka?

Afrin’i işgal eden PYD’nin başı Salih Müslim’i..

Başka?

Suriye’deki Türkmenlere insani yardım yollandığında, MİT TIR’larını takip edip,“Silah yolluyorlardı” diye iftira atan FETÖ’nün kuklası Ahmet Şık..

Başka?

Bunların benzerleri işte..

Bir tane farklı görüşten siyasi..

Bir tane değişik çizgiden gazeteci..

Bir tane, başka görüşleri ile tanınan bilim adamı..

Tek bir tane bile yok..

Adeta kafasını kuma gömmüş..

Orada kendisine dikte edilenlerle hayatını sürdürüyor..

Varsa CHP.. Yoksa HDP.. 

Varsa Salih Müslim.. Yoksa Ahmet Şık..

Hayat bunların arasında dönüp dolayıp devam ediyor..

Sonra da baba Cumhur diyor ki: 

“Oğlumuz aydın, ilericidir..”

Bu çocuğun neresi aydın?

Neresi ilerici?..

Takmış at gözlüklerini..

Yürüyor diklemesine..

“Şöyle başarılı imişler de..

Böyle başarılı imişler..”

Başarıları da, paçalarından akıyor hani..

İnsan biraz farklı düşüncede insanlara bakar.

“Acaba olayları nasıl yorumluyorlar, hayata nasıl bakıyorlar” diye merak eder..

Hep kendi kafasından adamlarla oturup kalkmaz..

Üniversite öğrencisisin.. Değişik cenahtan insanların bakış açılarını merak etmen lazım..

Yok..

“Dediğimiz dedik..Çaldığımız düdük” kafasındalar..

Onun için de..

Afrin’i PKK’nın işgalini görmüyorlar da..

“Biz geçici olarak burdayız. PKK’nın işgalini bitirdikten sonra, burdan ayrılacağız” diyen TSK’ya..

“İşgalci” diyorlar!

Ben sana ne diyeyim, solak kardeş..

Pardon.. Salak kardeş!

Akit
11 Nisan 2018