GÜNCEL

Ali Karahasanoğlu : Bidon kafa, İzmir’de AK Parti var sanıyor!

Tarih
02 Kasım 2020
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

Yok yok..

“Deprem İzmir’i vurdu” diyecek kadar bidon kafalı değilim..

Çünkü bu yazı daha size ulaşmadan, benim yaşadığım İstanbul’u vurursa, ne diyebilirim?

Bazı arkadaşların yardıma koşabilir: “İstanbul da AK Parti’den CHP’ye geçti ya.. Depremin İstanbul’u da vurması normaldir..”

O zaman deprem Erzurum’u vurursa..

AK Partili belediyelerin olduğu illeri vurursa ne diyeceğiz?

Olay, depremin yaşandığı ildeki belediye yönetiminin AK Parti’de olması, CHP’de olması değil..

İlin belediye yönetimi kimde olursa olsun, depreme yönelik tedbirlerin alınıp alınmadığı..

İşi siyasete dökmeden, dürüstçe hazırlıklar yapılıp yapılmadığı..

Algı operasyonları ile, konuyu bambaşka noktalara çekmeme..

Neyi kastediyorum?

Çok şeyi kastediyorum..

“Bidon kafa”dan başlayalım..

Halkın siyasi tercihleri sebebi ile, daha açık söyleyelim.. AK Parti’ye oy verdikleri için “Bidon kafalılar” diye hakaret edenler..

Önceki günkü İzmir depremi için bakın ne demişler:

“İzmir için çok endişeliyim. AKP vahşi bir inşaat şehvetiyle bina dikiyor. Neden gerekli önlemler alınmıyor? 99 depreminden sonra ortalama zekaya sahip herkes önlem alır. Bilim insanları haykırarak deprem uyarısı yapıyor. İnsanlar ölmüş kimsenin umurunda değil.”

Bunu söyleyen, Yılmaz Özdil..

Yılmaz Özdil yazılarına ara verdiğini duyurduKendisi de İzmirli.. Hani başka bir ilde yaşıyor olsa, şaşırmış diyebilirdik..

Ama kendisi zaten İzmir’de yaşıyor..

Ama İzmir’de 1999’dan bu yana, hep sol çizgiden belediye başkanlarının seçildiğini bilmiyor olamaz..

Bilmiyorsa okusun, öğrensin, ben de kendisine yardımcı olayım..

Bak bidon kafalı Yılmaz, İzmir’in büyükşehir belediye başkanları, 1999’dan sonraki yıllarda şunlar: Yüksel Çakmur, Ahmet Piriştina, Aziz Kocaoğlu veTunç Soyer!

Fasılasız..

Araya girme falan yok..

“Vahşi inşaat şehveti” mi dediniz?

“AKP” mi dediniz?

Bidon kafa işte böyle bidonluk yapıyor..

Sonra..

Bunların bidonluğunu biz deşifre edince..

“Depremi bile siyasi tartışma aracı olarak kullanmanız çok yanlış” itirazları geliyor..

Depremi siyasi tartışma konusu yapanın kim olduğu ortada..

Normal dönemde, “Deprem geliyor deprem.. AK Parti hiç tedbir almadı. Toplanma alanları bile, inşaata dönüştürüldü” diyerek, İstanbul’da belediye başkanlığı koltuğunu kapanlar..

Şimdi bana AK Parti döneminden sonra toplanma alanı olarak ilan edilen bir tane yer gösterebilirler mi?

Bir tane..

Evet, Ekrem İmamoğlu için söylüyorum..

Seçim öncesinde, çok güzel propagandasını yapıyordu..

“Toplanma alanlarına bina diktiler” diye yalanlar söylüyordu..

Şimdi kendisi, bir ilave toplanma alanı oluşturdu ise..

Ki... Bunun için söz vermişti..

“Çok hızlı olarak, depreme karşı tedbirler başlığında, toplanma alanlarımızı ilan edeceğiz” demişti..

Bir tane ilave alan bildirmeden, “Beni toplantıya çağırmadılar. Çağırdılar, ama ben tatildeydim. Yok hasta idim” muhabbeti ile, günü kurtarmaya çalışıyor..

Bir hatırlatma daha yapalım..

AK Parti’ye en büyük eleştiri, “betonlaşma” başlığı ile yapılıyor..

Oysa..

Depreme karşı alınacak tedbirlerin en başında..

Tam da “betonlaşma” geliyor..

Seversiniz sevmezsiniz..

Doğa içinde yaşamayı arzularsınız, arzulamazsınız..

Madem depremin olmasını engelleyemiyoruz..

Mecbursunuz, düne göre çok daha dayanıklı betonların kullanıldığı evlerde yaşamaya..

Eski yıllarda yapılan binaları yıkıp, yeniden sağlam betonlarla binalar yapmaya, mahkumsunuz..

Ve nerede deprem olursa, gördüğümüz tablo o ki, 1999 öncesinde yapılan binalar, sonrasında yapılan binalara göre, 1’e 10 nispetinde daha çok yıkılıyor..

Öyle ise.. Tam da AK Parti’ye yapılan eleştirideki betonlaşmayı, 1999 öncesinde yapılan binaların tümünü elden geçirerek, yıkmakla işe başlamalıyız..

Kentsel dönüşümü, siyasi rekabet için kullanma yerine, halkı siyasi iktidara karşı kışkırtma yerine..

Desteklemeliyiz..

Hatta bazı yerlerde imkansızlıklarla karşılaşılıyorsa..

Bir canı kurtarma adına..

İktidarı ile muhalefeti ile el ele verip..

Bir alandaki kentsel dönüşümü, tıkanma yaşandığı takdirde, gerekirse daha geniş alanlara taşıyarak, küçük sorunları çözmeye çalışmalıyız..

Yok öyle, “Müteahhit arsaları topladı, gökdeleni dikti” muhabbeti ile, insanları her an çökebilecek binalarda yaşamaya mahkum etmek.

Yok öyle, “Rant şahane” muhabbetleri ile, insanları aldatılıyorlar zehabına düşürerek, güvenli binalarda yaşama yerine, 50 yıllık binalarda yaşamaya razı etme..

Yılmaz Özdil'in villa skandalı büyüyor! Yeni bilgiler ortaya çıktı - GÜNCEL Haberleri, Haber7Bakın, kentsel dönüşüm alanlarına..

Hemen hepsinde, arsa sahipleri 2 dairesi varsa, 3’e, 4’e çıkıyor..

Ama hemen hepsinde bir söylem: “Rant amaçlı inşaat sektörü teşvik ediliyor!”

Deprem olduğunda, o eski binalar yıkıldığında, razı olunmayan 3 daire yerine, canımızdan bile oluyoruz da..

Yine bu kirli söylemi terketmiyoruz..

Kimseye.. 

“Arsanı bedavaya müteahhide ver” demiyoruz..

Ama üç aşağı, beş yukarı, bu işlerin piyasası belli olduğu halde..

İnsanları, çok büyük bir rant toplanıyormuş gibi algıya kaptırarak..

Yeni inşaatların yapılmasını önlemeye çalışmak..

Siz yeni inşaat yapsanız da, yapmasanız da.. Nüfusunuz kendi doğası içinde arttığına göre.. O nüfus, ya eski binalarda ya da yeni yapılacak inşaatlarda iskan olunacağına göre..

Eski binalarımızı yıkma konusunda da, Daha 1999 öncesindekileri bile temizleme aşamasına gelmediğimize göre..

İnşaat sektörü geri kalırsa, insanlar mecburen eski binalarda kalmaya mahkum olduğuna göre..

İnşaat sektörünü teşvik edeceğimize..

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • BARIŞ

    03 Kasım 2020 10:37
    0 0
    Yeni kitap yazıyormuş. Kazlar sıraya girin.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;