Kemal Kılıçdaroğlu ile avanesinin, medyadaki uzantıları ile hayata geçirdikleri (Adil Karaismailoğlu sahneye çıkana kadar, demeliyim) propaganda ortada.
Uzun yıllardır, televizyon kanallarında tek taraflı bir bombardımanı izliyoruz.
CHP’li isimler çıkıyorlar, tek yönlü saldırılarını yapıyorlar, yalanlarını söylüyorlar, iftiralarını atıyorlar..
Gidiyorlar.
Ertesi günü, bir başka vekil, bir başka sözcü tekrar tv ekranına çıkıyor, kaldıkları yerden yalanlarını sürdürüp, tek yönlü saldırıları yapıp, gidiyorlar..
Tv’lerde CHP’lileri konuk alan moderatörler de..
Zaten CHP kafasından oldukları için..
Yıllardır bu tiyatro sahnesini, tekrar tekrar izliyoruz..
Bazı programlarda AK Parti’den bakan demeyeyim de tek tük bir milletvekili çıktığında..
Ertesi hafta bir daha kendisini göremiyoruz..
Programlar çok görünür şekilde tek yanlı olduğunu hissettiklerinde ise..
AK Parti’de vekillik yapan veya AK Parti’ye yakın gazetecilerden seçilen isimlerle, sözümona tarafsızlık görüntüsünü vermeye çalışıyorlar..
Bu tek yönlü programlar ise..
Söylenilen yalanlara, yayın sırasında cevap veril(e)memesi ise..
Milletin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik sonsuz bir güveni olsa da..
Bazı kafalarda tereddütler oluşturmaya da engel olunamıyor..
Adil Karaismailoğlu ve Mustafa Şentop, Kemal Kılıçdaroğlu'na ilk defa haddini bildirdiler
Öncek akşam ilk defa..
CHP yandaşı bir moderatörün..
CHP güzellemesi ile ünlü bir ulusal kanalda..
CHP genel başkanını üç saatlik bir program için, konuk ettiği sırada..
İki ayrı AK Partili önemli isim, kurulan tezgahı, oynanan oyunu, muhataplarının yüzlerine vurdu..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, birinci yalanlamanın tesirinden kendisini kurtarmaya çalışırken, ikinci ismin net vuruşları ile ayağa kalkamayacak şekilde nakavt oldu..
Nakavt oldu ki, programın üzerinden 20 saat geçtikten sonra kendisine gelebilmiş ve “Biliyorsunuz dün Teke Tek’teydim, arayan arayana… Aratanı da biliyoruz. Bu kadar kişiyi araya sokmana gerek yok Erdoğan, çekinme ara” paylaşımı yapmış.
Utanma olmayınca, yalanların yüzüne vurulduğunda cevap veremediğin yetmezmiş gibi.
Ertesi günü son bir ümit atağı ile.
Böyle saldırıya geçersiniz işte..
Ama canlı yayında TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un hatırlatmaları da, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun gerçekleri haykırması da..
Öyle kolay kolay unutulacak gibi değil..
Ne dedi Mustafa Şentop?
CHP Genel Bşakanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, kendisinin bir milletvekili olduğunu hatırlatarak, “Milli Eğitim Bakanlığı’na gidişimiz ve kabul edilmeyişimiz sırasında, yalnız bırakıldım” şeklindeki sitemine cevap vererek..
“Sayın Genel Başkan diyor ki ben Milli Eğitim Bakanı’nda randevu istedim verilmedi. Bu konuda TBMM Başkanı sahip çıkmalıydı, devreye girmeliydi girmedi çünkü Saray’dan talimat alıyor.”
Sayın Şentop, konuyu böyle özetliyor ve şamarı Kemal beyin suratına yapıştırıyor:
“Sayın genel başkan bu dönem boyunca yüzlerce milletvekilinin gittiği, bakanlıkta görüştüğü bakanlıktan bahsediyoruz. Milletvekili olarak gittim kapılar kapandı, hayır. Yüzlerce milletvekili gitmiş. Ama siz özel planlama ile iş yapmak istiyorsanız, buyrun yapın. Ama yaptığınız planlamada malzeme olmadı diye Meclis Başkanı’nı suçlayamazsınız.”
Ne kadar açık, ne kadar net bir cevap, edğil mi?
CHP Genel Başkanı, öyle bir tablo çiziyor ki, “Milletvekilleri, Milli Eğitim Bakanlığı’na gidip, orada yetkililerle görüşemiyor” algısı oluştururken.
Kemal Kılıçdaroğlu, utanır mı?
TBMM Başkanı, net bir yalanlama yapıyor:
“Yüzlerce milletvekili gitmiş, görüşmüş”..
Bu cevap karşısında, CHP Genel Başkanı, yüzüne yapışan şamara bir karşı cevap verebiliyor mu?
Hayır..
Mosmor bir şekilde, suspus olmuş, öylece söylenilenleri dinlemekle yetiniyor.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop telefonu kapatıyor, Kemal bey yine AK Parti’ye saldırılarını sürdürüyor..
Bu sefer de, saldırıların odağındaki Ulaştırma Başkanı Adil Karaismailoğlu canlı yayına bağlanıyor..
Öyle bir ders veriyor ki, Kemal beye..
Halkın karşısında bu kadar net bir yalanlamanın ağırlığı karşısında, ben diyeyim, “bugünden sonra canlı yayınları artık iptal etmiştir”..
Siz deyin, “sadece canlı yayın programları değil, basın toplantılarını da artık iptal edecektir.”
Gerçekten de..
Adil bey, bakın Kemal beyi nasıl rezil ediyor:
“Siz belediye çalışanları için namus sözü vermiştiniz, onu hatırlatmak lazım. Yazıktır, kul hakkı vardır.”
“Kimsenin işine son verilmeyeceği sözünü Kemal beye hatırlattığı an, muhatapta renk biraz daha morlaşıyor..
Sadece Kemal bey değil, o soruyu soramayan Fatih Altaylı da morarıyor..
Helalleşme hatırlatması
“Bir de helalleşme istiyorsunuz” hatırlatması ile devam ediyor Adil bey:
Hiç yorum yapılmamış
712 kez izlendi
776 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.