Sesli Makale

27 Ekim 2015

Cemaatin emniyet müdürleri.. 7 Haziran seçimlerinde bağımsız aday olmuşlardı.

Hiçbiri kazanamadı. AK Parti eski milletvekili, futbolcu Hakan Şükür de, aynı akıbete muhatap oldu.

Şimdi paralelin medyası, “Bağımsızlara 7 Haziran’da giden şu kadar oy, 1 Kasım’da muhalefet partilerine gideceği için, AK Parti’nin milletvekili sayısı daha da azalacak” propagandası yapıyor.

Gerçekten de..

AK Parti’nin kıl payı milletvekili kazandığı yerlerde.. Bağımsız adaylara giden oylar..

CHP’ye giderse, CHP’ye..

HDP’ye giderse HDP’ye..

Diğer oy oranları aynı kalmak şartı ile..

Fazladan milletvekili kazandıracak gibi görünüyor.

Kazandırsın, ne diyebiliriz?

Ama.. “Bizim siyasetle ilgimiz yok” diyen bir yapı.. Bunu organize ediyorsa..

Dürüstlük adına. Yalan söylememe adına.. Biraz düşünmeleri gerekir..

•

2 yıl öncesi idi..

Henüz 17 Aralık yaşanmamış. Ama cemaat ile AK Parti arasında ciddi bir çatışma olduğu izlenimi, Taraf gibi ateist gazeteler vasıtası ile körüklenip duruyordu..

Gülen’in sohbetlerini, herkul.org’da yayınlayan Osman Şimşek’in, en az benim kadar hayretler içinde kaldığını gördüğüm o çatışma tablosu karşısında yazdığı, “Bu bir kabus olsa gerek” başlıklı yazısını görünce.

O yazıdaki..

“Heyhat, geceler boyunca kendisi için hâcet namazları kıldığımız, uğruna olmadık hakaretlere uğradığımız ve sadece bir oy katkıda bulunmak için bile saatlerce uçak seyahatine dahi katlandığımız bir insan ve bir siyasi hareket bugün bizi ‘karşı taraf’ kabul ediyor; dahası çirkin bir komplonun parçası görüyor” ifadelerini görünce..

Durumdan vazife çıkartıp, kendisine bir mail atmıştım.

Daha önce.. Bu mail yazışmasını. Bire bir yayınlamıştım. Merak edenler http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-karahasanoglu/gulenin-editoru-osman-simsek-ile-yazismalarim-7352.html ve devamındaki yazılarımdan okuyabilirler..

Ama bugün geldiğimiz noktada..

O değerlendirmelere, şöyle bir daha bakmamızda fayda var.

Bakalım 2 senelik süreç, insanları hangi noktalara savurmuş..

•

Ben, Gülen grubundaki bazı kişilerin, “AK Parti’ye oy vermeye mecbur muyuz” açıklamalarından Fetullah Gülen’in haberi var mı mealinde sormuş ve hayretimi izhar etmişim.. (O tarihte tartışma böyle başlamıştı. Bugün gelinen noktanın nereler olduğunu da sizler zaten görüyorsunuz.)

Osman hoca cevaben demişti ki: “Mümin üslubundan ayrılmamak kaydıyla doğru bildiğimizi desteklemeye devam edeceğiz.”

Gülen grubunun henüz CHP’ye, HDP’ye oy vereceğine dair iddialar ciddiyet kazanmadığı için, varsayım olarak konuşulan o iddiaları, nezaketen, bir soru olarak kendisine yöneltmiştim:

“(Mümin üslubundan ayrılmadan), CHP’ye oy verilip verilemeyeceğini izah ederseniz, biz de daha net bilgi sahibi olma imkanı buluruz. Siz de suizanna sebebiyet vermemiş olursunuz.”

Bu soruma da, 24 saati Gülen ile aynı binada geçen Osman hoca şöyle cevap vermiş: 

“Oy meselesine gelince; bir mü’min, seçimlerde kendisine düşen vazifeyi yapmazsa, Allah indinde mesul olur kanaatindeyiz; şu kadar var ki bizim gibilerin oy ile alâkası seçime bir hafta kala başlar.”

Bugün görüyoruz değil mi, “oy verme” konusuna, kaç hafta önce, ne oranda çalışmalara başladıklarını!..

Hafta değil, aylardır bir dakika boş bırakmadan, nasıl “CHP olmazsa, MHP.. İkisi de güçlü değilse HDP..” diye nasıl yanıp kavrulduklarını görüyoruz değil mi?

Osman hocanın cevabını aktarmaya devam edeyim: “(Cemaat şunlara oy verecek!) diyenler vallahi yalan söylüyorlar; yeminle söylüyorum zira genel üslup ve yolumuzu yukarıda yazdım; bizim için oy meselesi seçime bir hafta kala gündeme gelir ve o da Kitap, Sünnet, akıl, mantık, insaf ve milletimizin faydası noktasında değerlendirilir.”

Haydi Osman hoca.. İki yıl sonra..

Bugünkü Gülen grubunun, seçimlerde tabanına tavsiye ettiği kararını..

Bize, yukardaki ilkeler ışığında bir izah ediver..

“Kitap, sünnet, akıl, mantık, insaf ve milletimizin faydası” noktasında..

CHP’ye.. CHP güçlü değilse.. MHP’ye..

O da olmuyorsa, HDP’ye..

Oy vermenin anlamı nedir?

Gereği nedir? Hükmü nedir?

Sadece Osman hoca değil.

Akıl, izan sahibi Gülen grubuna mensup ablalar, abiler de..

Aynı ilkeler ışığında, bir değerlendirsinler..

CHP’ye.. MHP’ye.. HDP’ye..

Oy vermenin.. 

“Kitap açısından hükmü nedir?”

Ama vereceğiniz cevapların..

2 yıl sonra. 5 yıl sonra. 10 yıl sonra da okunacağını.. Düşünerek cevaplayın.. 

“Bugün”ü kurtarmaya bakmayın...

2 yıl sonra, “Kitap’a göre” utanmayacağınız “cevabı” verin.. Ve o “oy”u kullanın!

YeniAkit