GÜNCEL

Ahmet Taşgetiren : Cemaat’in gücü

Tarih
02 Ağustos 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Taşgetiren
2 Ağustos 2014...

Acaba Hükümet, “Cemaat’in Gücü” denen şeyi, 17-25 aralık uyanışından sonra bile yeterince okuyabilmiş midir?

Ben sanmıyorum.

Hani Bülent Arınç’ın “Safmışız” sözü var ya, aslında o ifadenin bile gerçeği yeterince yansıttığı kanaattinde değilim yani “saflığın boyutları” noktasında yeniden yeniden idrakin söz konusu olduğunu düşünüyorum.

“Polis”teki yapılanmanın kısmen farkına varılmış olmalıdır, Yargı’dakinin ise daha da “kısmen.”

Çağlayan’da yaşananlar, Cemaat’in mesela “Savunma” alanında apayrı bir güç biriktirdiğini ortaya koymadı mı? Bu da Hükümet açısından yeni bir aydınlanma sayılamaz mı?

Hukuk camiasını bilen bir dostum, “Cemaat’in İstanbul’da en az 100 avukatı bulunduğu”nu söyledi bana.

HSYK’nın geleceği, Hükümeti kara kara düşündürüyor olmalıdır.

Hani bir YARSAV vardı, Emine Ülker Tarhan’lı ya da Eminağaoğlu’lu... Rivayet o ki, Cemaat’in derin çalışması, YARSAV’ı bile dönüştürüp, “Cemaat kuruluşu” haline getirmiş.

Henüz Bugün’de yazarken ve Ergenekon - Balyoz davaları gündemde iken bir gün GYV Başkanı Mustafa Yeşil’e “Cemaatin böyle gözü kara hakimler - savcılar yetiştirdiğini bilmiyordum” demiştim. O da gözüme bakıp “Ya öyle mi?” diye cevaplamıştı. Bilmem belki de “Çok safmışsınız Ahmet Abi” demek istemişti. Doğrusu ben, Cemaat’in TSK bünyesine yoğunlaştığını, “insana yatırım” konusunda duyarlı olduğunu bilmeme rağmen, eğitim kurumlarında öğrencileri sosyal alanlardan daha çok temel bilimler alanına yönlendirdiğini düşünüyordum.

Doğrusu her gün yeni bir “Cemaat olgusu” ile karşı karşıya geldiğimi itiraf etmeliyim.

Bunun sadece bana has bir durum olmadığını da, Hükümetin ve kamuoyunun yaşadığı sıkıntılara baktığımda daha iyi anlıyorum.

Sanıyorum ki, en büyük hayal kırıklığını Başbakan Erdoğan yaşıyor ve onun için de en sert duruşu o sergiliyor.

Belli ki Türkiye, bu sancıyı daha uzun süre yaşayacak.

Görüldüğü kadarıyla Cemaat, nerede varlığına işaret edilse orada en sert biçimde ayağa kalkmayı tercih edecek.

Emniyet’e yönelik operasyonda ortaya konan Cemaat tavrı, gerçekten çarpıcıdır. Bir yargı süreci başlamıştır ve belli ki bu süreç, “Yargı bünyesindeki Cemaat varlığı”nın etkin biçimde devreye girmesi sonucunu doğuracaktır. Hükümetin, seçilirse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ciddi zorluklar yaşayacağı kesin gibi gözüküyor.

Sabah gazetesinde Abdurrahman Şimşek’in “Cemaat bünyesinden” olduğunu iddia ettiği bir hakimle yaptığı görüşmeler yayınlanıyor. Bakın şu iddialar ismi verilmeyen o hakime ait:

“Son dönemlerdeki tasfiyelerle gücünü biraz kaybetse de hâla Yargıda ve askeriyede inanılmaz güçlüler. Sayın Başbakan bunları tespit etmeli ve derhal temizlemeli. Yoksa Başbakan Erdoğan’ın işi gerçekten zorlaşacak.

“İki birim de çok koordineli çalışırlar. Adeta paslaşırlar. Bu iki çatı en üst düzeyde cemaat imamlarınca koordine edilir. Stratejiler en üst seviyede yapılan görüşmelerde belirlenir. Bu birimlerin temsilcileri düzenli olarak Pensilvanya’ya rapor iletir, oranın talimatını alırlar. Bu birim oldukça kozmiktir. Cemaatin yargı yapılanmasında bulunan birçok meslektaş bu birimi bilmezler. Ergenekon, Balyoz gibi davaların planlamaları cemaatin bu emniyet ve yargı çatısında bulunan cemaat elemanları tarafından yapıldı. Mesela Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) sayın Hikmet Sami Türk Adalet Bakanı iken cemaat mensubu bakanlık bürokratlarınca kuruldu. Cemaat için önem arz eden dava dosyalarının hangi mahkemeye düşeceği bu sistem tarafından belirlenir. Yani bu sistemi kuran cemaat dava dosyalarındaki bilgilere her zaman ulaşabilmekte. Sistem cemaat tarafından öyle kuruldu ki başında kim olursa olsun cemaat bu sistemden davalar ile ilgili her zaman bilgi çekebilmekte bundan da kendilerinden başka kimsenin haberi olmamaktır. Bu planlamalar yapılırken hükümetin bundan hiç haberi olmadı.

“Cemaat Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) ve Yargı Sendikası denilen dernekleri ele geçirmiş durumda. Cemaat muhtemelen bu dernekler vasıtasıyla seçime girecek. Cemaat mensubu arkadaşlar cemaatten olmayan, ortada bulunan yargı mensuplarını ağabeylerinden gelen talimatlarla uzun zamandan beri yemek, gezi davetleri gibi yöntemlerle HSYK seçimlerine yönelik olarak markaja almaya çalışıyor. HSYK seçimlerinde cemaat, etkinliğini kaybetmemek için her türlü oyunu oynayacaktır.”

Son zamanların genel söylemi şu: Her şey hukuk dahilinde olsun! İyi de hukuk ne dahilinde olsun?

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;