Sesli Makale

Türkiye'ye yönelik kur saldırısı vatandaş ve hükümetin dik duruşuyla bertaraf edilirken, bu kez de reytingciler Türkiye'yi karalama kampanyasına başladı. Yatırımcılarla bir araya gelen Fitch, kriz tellallığı yaptı

Ekonomide tarihinin en büyük başarılarına imza attığı Mayıs 2013'ten bu yana saldırı altında olan Türkiye, dış politikada diz çökmeyince yine tetikçiler devreye sokuldu. Bayram öncesinde Standard & Poor's ve Moody's'in siyasi gerekçelerle gece yarısı yaptığı not indirimi piyasada etkili olmayınca reyting çetesinin diğer elemanı Fitch harekete geçti.



Sabah'ın haberine göre reyting şirketi, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 6 binden fazla yabancı yatırımcıya güven verdiği zirveden 10 gün sonra sahneye çıkarak, konferans adı altında Türkiye'yi karaladı. Ekonomik tetikçilik yapan Fitch, küresel fon temsilcilerini toplantıya çağırarak karamsar bir tablo çizmeye çalıştı. Hem Başkan Recep Tayyip Erdoğan hem de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Sermaye kontrolü kesinlikle olmayacak" mesajı vermesine rağmen reyting şirketi Türkiye'ye yatırım yapan yabancıların aklını çelmek için "Türkiye sermaye kontrolüne mecbur kalabilir" açıklaması yaptı.

KRİZ TELLALLIĞI YAPTI

ABD'nin eylül ayında başlayacağı faiz artırımlarının bütün dünyaya etkisi olacağı bilinmesine rağmen Fitch'in bu durumdan sadece Türkiye'nin etkileneceğine dair analiz yapması da dikkat çekti. Bayram öncesinde yaşanan kur saldırısı ekonomi yönetiminin proaktif önlemleriyle bertaraf edilirken, reyting şirketi yabancı yatırımcılara kriz tellallığı yaparak, "Türkiye bir kur krizi yaşıyor" mesajı verdi. Çıkış yolu olarak sunduğu seçeneklerle de ağzındaki baklayı çıkardı. Fitch, Merkez Bankası'nın radikal bir faiz artırımı ya da IMF ile anlaşma yoluna gitmesini kurtuluş formülü olarak gündeme getirdi. Hükümet para politikasında 'tam bağımsızlık' vurgusu yaparken, Fitch Merkez Bankası'nın bağımsızlığı konusunda soru işareti olduğuna dair açıklamalar yaparak karalama kampanyasını sürdürdü.

BAŞARIYI İTİRAF ETTİ

Fitch yaptığı sunumda ekonomi yönetiminin başarısını da kendi ağzıyla itiraf etti. Sunumda, Türkiye'nin makro ekonomik denge ve rasyolarda olumlu bir tablo çizdiği belirtilirken, kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 30'larda olduğu, kredi alma koşulları sıkılaştığı için cari açığın azaldığı, Merkez Bankası'nın son tedbirlerinin işe yaradığı vurgulandı.