Türkiye'de 23 yıl görev yaptıktan sonra 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından 'terör' suçlamalarından 2 yıl hapiste tutulmuş olan Evanjelik din adamı Andrew Brunson, USCIRF panelinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de hem Hristiyanlara yönelik baskıların hem de Hristiyanlığa yönelik ilginin arttığını savundu. Türkiye'de Hristiyanlara yönelik artan baskıların gelecekte daha büyük zulümlere dönüşebileceğini ileri sürdü.
"Türkiye'de yaşadığım deneyim, Türk hükümetinin Hıristiyanlara nasıl baktığını özetliyor. Erdoğan rejimi, Hıristiyanlara yönelik derinlere kök salmış şüphe ve düşmanlığı canlandıralı uzun zaman oldu. Bunu yapmasının yollarından biri de benim davamdı. Bölgedeki diğer Müslüman ülkelere kıyasla hala Türkiye'de Hıristiyanlar için üst düzey özgürlükler var, ama her şeyin bunun tez zamanda değişeceğine işaret etttiğinden endişeliyim" diye konuşan Pastör Andrew Brunson, Hıristiyanların Türkiye'de karşılaştığı zorlukların başında 'Türk hükümetinin Hıristiyan yabancıları sınırdışı etmeyi hızlandırmasını' gösterdi.
'KİLİSE İÇİN ÖNEMLİ İSİMLERE SINIRDIŞI'
Son yıllarda Türk kilisesiyle yakın ilişkideki kişilerin sınırdışı edildiğini söyleyen Brunson, "50'den fazla Protestan aile son yıllarda ülkeyi terk etmek zorunda bırakıldı" diyerek şu vurguyu yaptı:
"Bunların çoğu kilise liderleri ve rahiplerdi, dişçiler veya mühendisler değil. Yani bu dini inançla alakalı bir durum."
Yargıcın ve daha sonra Türk Dışişleri sözcüsünün, dini, misyonerlik faaliyetleri değil terör faaliyetleri nedeniyle yargılandığının özellikle altını çizdiğini belirten ABD'li pastör, bunun doğru olmadığını söyledi.
"Terörizmi desteklediğime dair sunulan sözde kanıtların çoğu işim gereği yaptıklarımdı" diye devam eden Brunson, aynı sorunların ileride sadece yabancı değil Türk rahiplerin de başına gelmesinden korkusunu ifade etti.
'HÜKÜMET DESTEKLİ MEDYADA NEFRET KAMPANYASI'
Hıristiyanların Türkiye'de karşılaştığı zorluklar arasında 'hükümetin beslediği medya propagandasının çok gergin bir atmosfer yaratmasını' da gösteren Brunson, kendi vakasını örnek göstererek medyada terörist, Türk düşmanı, CIA'in Ortadoğu şefi, Türk hükümetini devirmek ve zorla Hıristiyan devleti kurmak isteyen biri olarak gösterildiğini, kendisine terörist papaz, casus papaz, karanlık papaz ve hatta Rambo papaz denildiğini belirtti.
Yeni Zelanda'da 50 can alan cami katliamından bile kendisinin sorumlu tutulduğu haberleri hatırlatan Brunson "Türkiye'de yeni normal bu. Arkasında Türk hükümetinin bulunduğu Türk medyası beni kamuoyuna Hıristiyanları hain, terörist, Türkiye'nin düşmanı gibi göstermek için kullandı" dedi.
Toplumda Hıristiyanların kötü imajını pekiştirmek için yürütülen bu kasti kampanyanın sonucunda nefret söyleminde önemli artış olduğunu söyleyerek "Bu Türkiye çok çok tehlikeli bir şey, çünkü geçmişte şiddete yol açmıştı" diye konuştu.
'ABD TÜRKİYE'YE BASKI YAPMALI'
Euronews'un haberine göre Evanjelik dinadamı, Türkiye'de Türk olmanın Müslüman olmakla eşleştirildiğini, Hristiyanlığın tehdit olarak görüldüğünü, buna rağmen Hristiyanlığa ilginin arttığını dile getirdi. "Baskılar ve Türkiye'deki zor şartlar nedeniyle her gün daha fazla sayıda insan İncil'e ilgi gösteriyor ve Hristiyanlık hakkında soru sormak için kiliseleri ziyaret ediyor" dedi. Brunson'a ABD'nin Türkiye'ye baskı yapmasının gerekli olup olmadığı sorusu yöneltildi. Washington'un elindeki ekonomik kozları kullanarak Ankara'ya daha fazla baskı yapması gerektiğini savunan Evanjelik dinadamı, kendisinin bu şekilde serbest bırakıldığını ve bunun için ABD hükümetine minnettar olduğunu belirtti.
YORUMLAR
719 kez izlendi
784 kez izlendi
558 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.