Sesli Makale

Türkiye'nin üyeliği, Avrupa Birliği (AB) tarafından talep edilen reformların yerine getirilmesine rağmen bekletilmeye devam ediyor.

Üyelik sürecinde onlarca haksızlığa uğrayan Ankara, yarım asırdır sürdürdüğü tam üyelik mücadelesinden henüz vazgeçmemiş olsa da Londra merkezli The Economist dergisinde, dikkat çeken bir yazı yer aldı.

"MÜSLÜMAN TÜRKİYE'Yİ İSTEMİYORLAR"

"Türkiye'nin AB'ye adaylık sürecinin çözüldüğü" şeklindeki görüşlere yer verilen yazıda, itiraf niteliğinde ifadeler yer aldı. "Avrupalıların çoğunun Brüksel'de büyük bir Müslüman ulus istemediği" kaydedildi.

"TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNE KORKUYLA BAKIYORLAR" YORUMU

Türkiye'nin, herhangi bir AB ülkesinden daha büyük ve halkının çoğunlukla Müslüman olduğuna dikkat çekilerek şöyle denildi:

"Pek çok Avrupalı seçmen, böyle bir ulusun AB'ye katılması ihtimaline korkuyla bakıyor. Dolayısıyla, demokratik yeterliliği ne olursa olsun AB'nin Türkiye'yi kabul etmeme ihtimali var.

"İŞARETLERİ 2005'TEN BERİ VARDI"

Bunun işaretleri, Avrupalı liderlerin sonucunu garanti etmeyecekleri 'açık uçlu bir süreç' üzerinde ısrarda bulundukları 2005 yılında üyelik müzakerelerinin başlangıcından beri mevcuttu."

"TÜRKİYE AVRUPA'NIN MÜLTECİ DEPOSU DEĞİL"

Diğer taraftan Afgan sığınmacıların durumuna işaret edilen analizde, "Türkiye Cumhurbaşkan�� Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 'Avrupa'nın mülteci deposu' olmayacağını söyledi. Türklerin çoğu aynı fikirde." hatırlatması yapıldı.

ERDOĞAN: AB, STRATEJİK KÖRLÜKTEN KURTULMALI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz haziran ayında düzenlenen ve Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Dönem Başkanlığı kapsamında gerçekleştirilen GDAÜ Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, AB'ye üyelik sürecine değinmişti.

Erdoğan, "Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir Avrupa Birliği'nin, çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması mümkün değildir. Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz." ifadelerini kullanmıştı.