Sesli Makale

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da ASKON Genel Kurulu'nda gündemi değerlendirdi.

Erdoğan'ın gündeminde, ekonomi kadar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sırasıyla Merkez Bankası, Türkiye İstatistik Kurumu ve son olarak dün Milli Eğitim Bakanlığı'na ziyaret girişimi vardı.

"SİYASİ EŞKIYALIĞI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİ"

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu devlet kurumlarını yozlaştırmaya çalışmakla suçladı.

Erdoğan,"Kılıçdaroğlu, kamu görevlilerini tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı, bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi.

Önce Merkez Bankası'na randevu istedi gitti, çıktıktan sonra yalan yanlış birçok şeyleri anlattı. Dürüst değil. TÜİK'ten randevu istedi randevu vermediler. Emrivaki ile gittiği için kapıda kalıyor.

"ARTIK RASTGELE GİDEMEYECEKSİN"

Son örneğini Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaşadık.

CHP'nin başındaki zatın bu eşkıyavari baskınlarla derdi, kamu kurumlarından bilgi almak değil, orada kaos ve kargaşa çıkarmaktır.

Bay Kemal, devletin kurumlarını yozlaştırmak asla mümkün değildir. Bundan sonra devletin kurumlarına böyle rastgele gidemeyeceksin. Bitti artık." dedi.

"SEN ADAM DEĞİLSİN"

Erdoğan'ın, Kılıçdaroğlu'na konuya ilişkin eleştirileri şöyle devam etti:

"Helalleşme ve benzeri söylemlerle kendini demokrat göstermeye çalışırsa çalışsın, başında bulunduğu partinin genlerindeki faşistlik bir noktada böyle hortluyor. Kamu kurumlarına emrivaki ile gittiği için kapıda kalıyor. Bunun son örneğini MEB'de yaşadık.

Her şeyden önce devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir.

Sende bu dürüstlük yok. Sana bugüne kadar yeri geldi savunma bakanlarımı, Dışişleri Bakanımı gönderdim. Gidin brife edin, bilgilendirin diye. Ama sen adam değilsin ya. Değilsin. Dürüst değilsin dürüst.

"KAMU GÖREVLİLERİMİZ DOĞRUSUNU YAPIYORLAR"

Merkez Bankası bağımsız değil diyordun, seni kabul etti. Buyur, demek ki bağımsız ama sen bağımsız değilsin. Ben senin ipinin kimlerin elinde olduğunu çok merak ediyorum. O da meydana çıkacak tabii. Bakanlarımız ve diğer kamu görevlilerimiz de bu kifayetsiz muhterise böyle bir fırsatı vermeyerek doğrusunu yapıyorlar.

"DERT BAŞKA OLUNCA CAN SIKICI GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKIYOR"

Halbuki genel başkanlık ve milletvekilliği sıfatını bir kenara bıraktım, herhangi bir vatandaş olarak istedikleri kuruma istedikleri zaman gidip diledikleri bilgiyi alma hakkına sahip olduklarını çok iyi biliyorlar. Ama dert başka olunca ortaya böyle can sıkıcı görüntüler çıkıyor.

"KANDİL'DEKİLER SANA ÖVGÜ YAĞDIRDIKÇA"

Kandil'i bombalayacakmış iktidara geldiğinde. Sen iktidara mı geleceksin? Kandildekilerle dirsek dirseğe, Ankara'dan İstanbul'a onlarla yürüyen sen değil misin? Onlar sana övgü yağdırdıkça zevkten 4 köşe oluyorsun.

Kandildekiler sana övgü yağdırdıkça zevkten dört köşe oluyorsun. Sana nasıl güvenecekler ya. Mümkün mü? Eh şimdi de ittifakınızı kurdunuz, bakalım bu ittifakla nereye kadar gideceksiniz?"

(Ensonhaber)