SİYASET

Süleyman Özışık : Tek adamsa tek adam!

Tarih
10 Mart 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Süleyman Özışık
27 Mart 1994 yerel seçimlerinde bir adam çıktı ortaya. "Benim adım Recep Tayyip Erdoğan. Bana oy verirseniz, İstanbul'u kısa sürede yaşanabilir bir dünya şehrine dönüştüreceğim" diye söz verdi.


İstanbullu ona güvendi, yüzde 25,19 oy oranı ile "Başkan" seçti. 

Genç nesil o günlerin İstanbul'unu çok iyi bilmez. İnsanlar hava kirliliğinden dolayı nefes alamadığı için sokaklarda gaz maskeleriyle dolaşırdı.

Bırakın sokakları, caddelerde biriken çöpler bile haftada bir toplanırdı. O çöplerin üzerinden atlamadan işe gitmek mümkün değildi. O günün gazeteleri, "Kaldırın şu pisliği" diyerek yerel yöneticilere ateş püskürürdü.

Tarihler 1993 yılının 28 Nisan'ını gösterdiği gün, İstanbul yerküre üzerinde eşine, benzerine rastlanmamış bir facia yaşadı. Koca şehrin orta yerindeki Hekimbaşı Çöplüğü volkanik bir dağ gibi patladı.

Öyle bir patlama ki İstanbul ve çevre illerin tamamında hissedildi. Yüzlerce ev, gökten ölüm gibi yağan çöplerin altında kaldı, 27 kişi hayatını kaybetti. Kaybolan diğer 12 kişinin cesetleri bugün dahi bulunabilmiş değil!

Suları akmazdı mega kentin...

Haftada belki bir gün, bir iki saat, o kadar! Abartısız söylüyorum, insanlar sokaklarda kokarca gibi dolaşırdı. Şehrin belli noktalarındaki kuyu çeşmelerinde kıyamet gibi kuyruk olurdu. Sıra kavgası yüzünden cinayetler işlenirdi.

İstanbul'un içme suyu temin etmekle görevli kurumu İSKİ'nin Genel Müdürü Ergun Göknel ise o sıralar bu sorunları çözmek yerine uçkur derdine düşmüştü. 

Sevgilisiyle evlenebilmek için nikahlı eşine o günün parasıyla 1 milyon dolar tazminat vermeyi kabul eden Göknel bu parayı belediyenin kasasından ödemiş, ama eşinin kıskançlığı sonucu yakayı ele vermişti.

Haliç denilen bölgeden geçerken kusmamak elde değildi. İstanbul'un merkezindeki bir bataklıktı Haliç... Kokusuna tahammül edemeyen bölge halkı, çareyi başka semtlere taşınmakta bulurdu.

Doğalgaz yoktu.

Daha doğrusu vardı da Türkiye'nin getirecek imkanları yoktu. Rezidansların salonlarında dahi soba bacaları vardı.  Göğe uzanan binaların bacalarından dahi katran karası dumanlar yükselirdi. 

Uzatmayayım...

Recep Tayyip Erdoğan böyle bir şehrin "Başkan"ı oldu. Sadece 5 yıl görevde kalabildi!

"Tek adam" olarak!

O 5 yılın sonunda sokak ve caddelerdeki çöp dağları yok oldu. Hekimbaşı'nda 27 kişiye mezar olan çöp dağının yerine akıllara ziyan bir çöp dönüştürme tesisi, yanına da göz kamaştırıcı bir spor kompleksi kuruldu. 

Bataklığa dönüşen Haliç temizlendi, insanı kendine aşık eden masmavi bir göz bebeğine dönüştü.

Doğalgaz hizmeti yıldırım hızıyla yayıldı, hava kirliliğinden eser kalmadı.

Kuş uçmaz, kervan geçmez yerlerden akan suların güzergahı İstanbul'a döndürüldü. Hem de ne zahmetlerle. Dağlar, bentler aşıldı ve İstanbul hasret kaldığı suya kavuştu. Barajlar ağzına kadar suyla dolduruldu...

Bugün IMF'ye olan borç nasıl kapatıldıysa, o gün belediyenin dağlar kadar olan borçları da aynı yöntemle kapatıldı. 

1999 yılında Recep Tayyip Erdoğan Siirt'te şiir okuduğu bahanesiyle hapse atıldığında bütün İstanbul karara isyan etti.

Kimse arkasından kem söz söyleyemedi. "Sözünü tutamadı" diyen, "Çaldı, çırptı" diyen bir tek adam olmadı. 

Hapisten çıktığında bu kez, "Bana oy verirseniz bu ülkeyi virüs gibi saran pisliklerden kurtarırım" diye söz verdi. Bu kez Türkiye O'na güvendi, yetki verdi.

Yanına aldığı güvenilir bir kaç adamla birlikte canını ortaya koyup çalıştı.  "Bitti, battı" denilen Türkiye'yi ayağa kaldırdı ekibiyle beraber. 

IMF ve Dünya Bankası'na olan borçları bitirdi. Koca Türkiye'yi koca bir şantiyeye çevirdi.  Patikaları duble yollara, kağnı yavaşlığındaki lokomotifleri hızlı trenlere dönüştürdü. Dağların içine asfalt, denizlerin altına ray döşedi.

Parası olmadığı için hastanelerde rehin kalanları kurtardı. Kitap alamadığı için çocuğunu okutamayanların imdadına yetişti.

Karşısına bin tane engel çıkarıldı. Kah partisi kapatılmak istendi, kah e - muhtıra yedi. Kah Anayasa Mahkemesi'nin uyduruk kararlarına takıldı, kah bürokratik engellemelere...

Gezi'yi yaşadı, geri adım atmadı. 17/25 Aralık'ı yaşadı pes etmedi. Kanlı darbeyi gördü, "Ölümüne, ölümüne" diyerek üzerine çığlıklar atarak gelen ölüme meydan okudu.

Değer verdiği herşey onu bir tuzağa çekmek için kullanıldı.

Dostluğa değer verdi, dostlarının ihanetini gördü. Dini inançların özgürlüğüne  önem verdi, dindar görünen dinsiz bir hain tarafından sırtından hançerlendi.

Aldatılan, kandırılan oldu belki ama asla kandıranlardan, aldatanlardan olmadı. Hayatının her döneminde zayıf olana değil, zalim olana, hain olana karşı zalim oldu.

Özetle...

1994 yılında, "Beni başkan seçin, İstanbul'u pisliklerinden temizleyeyim" diyen ve sözünü tutan adam bir kez daha yetki istiyor. "Ne kadar mücadele edip çabalasam da ülke bu sistemle yerinde sayıyor. Beni bir kere daha başkan seçin, Türkiye'yi bütün eski pisliklerinden temizleyeyim" diyor. 

Karşısındakiler buna itiraz ediyor, "Tek adam olmaz" diyor, "Tek adama mı oy vereceksiniz?" diye itiraz ediyor.

Ben de diyorum ki...

Tek adamsa tek adam! İstanbul bu adam sayesinde, Türkiye bu adam sayesinde düze çıktı!

20 koca yıldır etrafa dönüp baktığımızda Türkiye'yi yönetebilecek kabiliyette bir "Tek adam" görüyorsak bu bizim eksikliğimiz değil, sizin yobazlığınız!

Keşke siz de adam olsaydınız da yanına birkaç adam daha katabilseydiniz!

internethaber
10 Mart 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • erdi

    12 Mart 2017 19:54
    2 0
    Merhaba Suleyman bey; Türkiye'nin 20 yilini cok dogru yorumladiniz tebrikler. Reisimiz Erdogan ve ekibini sonuna kadar destekliyorum.
  • Alex se cevapcici

    11 Mart 2017 13:04
    0 1
    Peki o dedigin rezidanslar SENIN olsaydi simdik ne dersin bukalemun .isine Göre degil MILLETI ICIN Vatan ICIN beraberlik ICIN ne dérdin hem simdiki düzen degil Eski düzen gecekondular yokluk DAHA neler AMA rahatlik herseyi unutturur Ver mehteri ver
  • Ben VE hallo

    11 Mart 2017 12:59
    2 0
    Sayin Özisik Su BIZIM bazi Vatan daslar türk kimlikli BAZILARI, ICIN bir zaman SENIN yazini okumustum sen O yazinda cok ülkeye gittim cok INSAN tanidim AMA BIR ülkede toplanmis Bukadar hain sürüsü bizim ülkedeki kadar görmedim Allah yardimciniz olsun yilmayim yigidim hainlere verilecek en IYI cevap o hain sürüsüne koltuk kaptirmamak slm kal Son.z. Asagidaki alex te ayni inek
  • alex

    10 Mart 2017 22:47
    0 6
    başka bir coğrafyadan bahsediyorsunuz galiba. istanbulun bahsettiğiniz zamana ait siyasi kaynaklı sorunları doğru. ama yaşanabilirlik açısından bugünden daha iyi olduğu gün gibi aşikar. o zamanlar rezidans yoktu ki içlerinde soba kurulu olsun. çok eski istanbullu olup o kentte rehberlik yapmış olduğumu belirteyim.
  • As1

    10 Mart 2017 11:35
    11 0
    Allah senden Razi OLSUN Pasam yigidim Aslanim...biz Erdogani kolay bulmadik Allah Anasindan Basindan da Razi OLSUN böyle Vatan EVLADI yitistirdigin dolayi SIZLER artik AYAGA kaltiniz .ver mehteri ver. Emin olun siz Türkler Yani ici temizleriniz var YA DÜNYALAR Bedelsiniz baskasini tanimam VE emin OLUN SECILMIS oldugunuz her haliyle halikar ortada..Türkler yolunuz acik Dünya daki mazlumlar sizi Örnek aliyor sagolun var OLUN SIZLERI COKKK SEVIYORUZ
  • Göktürkler 1

    10 Mart 2017 11:06
    10 0
    Sayin Özisik Allah Sen den Razi OLSUN son 20 yilin en güzel yazisi bu yazdigin Hakkin hakikatin yazisi ISTE bu benimde Akraba VE Arkaslar cevresin de Dile getirdigim olay Aynen de ÖGLE yobazlarin yobazligindan geldi hainlikten geldi yanliz kendi menfatini düsünenlerden geldi BUNLAR AMA BIZIM ARTIK BIR LIDERIMIZ VAR BIZIM ARTIK BÜYÜK Vatanimiz var Insallah hayir VE selametle güzel DOSTUM Özisik
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;