Sesli Makale

Meclis Anayasa Komisyonu dün ilk kez dokunulmazlıkların kaldırılmasını görüşmek üzere toplandı. Görüşmeler sırasında milletvekilleri arasında çıkan kavga yüz kızartıcıydı.

Yumruklar, tekmeler ve pet şişeler havalarda uçuştu.

Kavgayı çıkaran HDP'li milletvekillerini ibret içinde izledim. Daha düne kadar saz çalıp eğlenenler suyu bitmiş göldeki balıklar gibi çırpınıyordu.

Panik ve korku onları epey saldırganlaştırmış anlaşılan...

Oysa...

Oysa aylardır devranın böyle geldiğini ama böyle gitmeyeceğini söylüyorduk.

Bu aziz vatanın topraklarında her vatandaşın yaşadığı hürriyet içinde yaşayacaksınız. Halkın vergileriyle maaş alıp onlardan bin kat konforlu bir hayat süreceksiniz.

Öte yandan bölücülük yapıp devleti parçalamak için uğraşacaksınız. Hendek kazanları, canlı bombaları destekleyeceksiniz. Sonra da "Bize dokunmayın" diyerek halkın sizi başında taşımasını bekleyeceksiniz.

Hani arkanızı PKK'ya, YPG'ye, PYD'ye ve ipe sapa gelmez dağdaki çiyanlara dayamıştınız? Onlar gelirse bizi uzun menzilli rampa füzelerini aratmayan tükürüğünüzle boğacaktınız? Ne oldu beyler, tükürüğünüz mü kurudu?

Tutuşmalar başlamış hayırdır?

"Bırakın gelsin. Gel hele gel gel!" diye efelenmekle olmuyormuş bu işler değil mi?

"Biz barajı aşarsak bu ülkeye barış gelir. Dağdakileri ancak biz indiririz" diyordunuz.

Dediğinizi yapıp indirdiniz!

İndirdiklerinizden bazıları canlı bomba olup masum insanların üzerine ölüm yağdırdı. Bazıları ise hendek kazarak, yolları mayınlayarak, mehmetçiğe pusu kurarak ve özerklik ilan ettiğiniz şehirlerde masumları katlederek ükenin barışa olan inancını söndürdü.

Barışı getireceğinizi söylediniz ama canlı bombalar için taziye çadırları kurdunuz. Kolluk kuvvetlerini katleden katillere şehit ünvanı yakıştırdınız. "Onların yolundan gidiyoruz ve onların hesabı sorulacak" diyerek intikam yeminleri ettiniz. 

Artık yolun sonuna geldiniz!

Boşuna, "Türkiye 90'lı yıllara geri döndü" hikayeleri anlatmayın. Ne bekliyordunuz? Sizin 80'li yıllara döndüğünüz noktada devlet pek tabi ki 90'lı yıllara dönecekti.

Hiç endişe etmeyin.

90'lı yıllarda yaşanan ve ekmeğinize yağ süren o görüntüler bir daha yaşanmayacak. "Meclis'te ensemizden tutup bizi kodese götürdüler" diyerek mazlumu oynayamayacaksınız.

Dokunulmazlıklarınız kalkacak ve toplumun gözü önünde şeffaf bir şekilde yargılanacaksınız.

Suçlu görülürseniz, işlediğiniz suçun cezasını çekeceksiniz. Yok suçsuz görülürseniz zaten vekilliğiniz devam edecek.

Kısacası hesap vereceksiniz!

Bundan böyle aslında gelmesini hiç istemediğiniz barışın adını kullanarak bölgedeki Kürtleri kandıramayacaksınız. Terörü körükleyerek devleti bir kez daha PKK ile müzakere masasına oturmaya zorlayamayacaksınız. 

Bu topraklarda bundan sonra hiç kimse terör örgütlerine gerine gerine destek veremeyecek. Vermeye çalışanlar da cezasız kalmayacak. Bunu anlayacaksınız. Yargı önünde, millet önünde hesap vererek anlayacaksınız.

Vatanı uğruna canını ortaya koyanlar, canından olanlar ve canı yananlar...

Şehitler...

Ve onların mukaddes emaneti aileler...

Ve gaziler...

Ve bu ülkeye sadakatle bağlı milyonlar hesap vereceğiniz günü bekliyor. 

Bundan böyle ya size dokunulacak, ya size dokunmayanlara. Ya siz gideceksiniz, ya size dokunmayanlar.

Meseleyi bu noktaya siz getirdiniz. Bundan sonrası Meclis'in ve yüce Türk adaletinin işi...

internethaber
29 Nisan 2016