Salih Tuna : Yere yakın Asuman’ın fena halde ayıp halleri
Tarih 03 Mayıs 2017İzlenme KişiYazar Salih Tuna
Paylaşım
Hürriyetgazetesinin, kriptoFETÖ'cüleri deşifre edenBylock uygulamasınıitibarsızlaştırmaya çalışması asla münferit değildir. Bu çok sinsi bir yöntemdir. Kılıçdaroğlu'nun “kontrollü darbe” ifadesi de sonuç itibarıyla aynı yöntemin dışavurumuydu. Zira, mahut ifade15 Temmuz şanlı direnişinisulandırmaya matuftu. Bylock uygulamasınısulandırmaya çalışmakla,FETÖ'yekarşı mücadele verenlere “FETÖ'cü” diyerek iftira atmak, sonuç itibarıyla aynı şeydir. Hele hele tüm suçuErdoğan'ın yanında durmak olanlara çemkirmek, sadece densizlik ve alçaklık değildir; aynı zamandaFETÖ'ye hayat öpücüğüvermektir. Bu çukur kafanın… Pensilvanya'daki mahlukla,Sayın Cumhurbaşkanımızıyan yana gösteren o eski fotoğrafları servis edenlerle... Veya… Sayın Cumhurbaşkanımızın, “bu hasret bitsin” şeklindeki o konuşmasını yayımlayıp, “Bakın bakın, Hocaefendilerine işte böyle hasret duyuyorlardı” diyen kafa arasında hiçbir fark yoktur. Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi aynı “çukur kafa” ayağımızın bodrumundadır. Menfaat şebekeleriyle, tasmalı trolleriyle, ırz düşmanı o malum karanlık adamlarıyla,Adil Öksüz'e telefon mesafesindeki FETÖ'nün kripto A takımıyla,yere yakın Asumanlarıyla, fırıldaklarıyla, siyaset hırsızlarıyla son günlerde fakire organize bir şekilde saldırıya geçtiler. Topunuz gelin! Kardeşlerim,Sayın Erdoğanmüthiş bir siyasi firaset ve stratejiyle hareket etmemiş olsaydı 40 yıllık örgüt FETÖ'yü devletin kılcal damarlarından söküp atamazdı. Bizden de bu stratejiye uygun hareket etmemizin intikamını almaya çalışıyorlar. Hatırlayın lütfen, FETÖ, 7 Şubat 2012'de MİT operasyonu çektikten sonra Erdoğan ne yaptı? Direndi ama açıktan karşı saldırıya geçmedi değil mi? Zaten nasıl geçecekti;HSYKellerindeydi.Polis teşkilatıolduğu gibi onlardandı. Medya derseniz,Aydın Doğan'ın yayın organlarınakadar ağırlıklı kısmı onlardan yanaydı.TSK'daki varlıklarını da15 Temmuz'da herkes gördü. Malumunuz, SayınErdoğan, 17 – 25 Aralık 2013 darbesine bile ilk başta “Dost darbesi” dedi. Karşı tarafın konsolide olmasına engel olmak için de “alt tabakası ibadetle meşgul” şeklinde tasnifler yaptı. Amadirenişi diri tutmayıda hiç ihmal etmedi. Bunun için “inlerine gireceğiz” sözünü dilinden düşürmedi. Sonra, “haşhaşiler” gibi söylemlerle sosyolojiyi hazırladı. Daha sonraki aşamayı biliyorsunuz zaten. Ve mücadele halen devam ediyor. (Çünkü on binlerce mensubuyla FETÖ yok olmadı, daha da kriptolaştı; öyle yerlere sızdılar ki aklınız durur. Erdoğan'ın yanında pazarlıksız şekilde duranları itibarsızlaştırmaya çalışanları azcık kazıyın, arkasından muhakkak kiripto FETÖ mensubu çıkacaktır.) Biz bu süreçte adımlarımızı her daimErdoğan'a uydurmaya çalıştık. Üstelik… FETÖ'nün ilk mağduru benim ailem olduğu halde. (Fetullah Gülen'e tee 1999'dan beri “kardinal” diyen abimi 2008'de alıp tam 1 yıl hücrede işkence yaptılar. Fakiri de 2009'da karakola çekmişlerdi.) Üstelik… Arkadaşlarımın birçoğuna80'li yılların başındave28 Şubat'ta Fetullahçı polisler alabildiğine işkence yaptıklarıhalde. Evet, asla başıboş hareket etmedik; FETÖ'yle mücadelede adımlarımızı Erdoğan'a uydurduk. Daha evvel söylediğim gibi, FETÖ'ye karşı harekete geçinceye kadar“maslahat” gereği yutkunduk. Bugün “AKP'li kimi siyasi figürlere” neden nasıl yutkunuyorsak, aynen öyle. Sıra elbette size de gelecek! Ey haysiyet cellatları, ey tufeyli takımı, ey ahbesin çocukları! Yutkunuyorsak, adlarınızı, mahlaslarınızı, iltisaklarınızı ve düğmelerinize basan yere yakın Asumanları bilmediğimizden değil. Yine adımlarımızı Erdoğan'a uydurmaya çalışmamızdandır. Yakında neye uğradığınızı göreceksiniz.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.