Sesli Makale

Orta mektep yıllarında elimizden düşürmediğimiz “Çağdaş Kavramlar ve Düzenler” kitabının müellifi, “Amerikan karşıtı” ve “devrimci” Ali Bulaç'ımız ABD taşeronu FETÖ davasından mı mahpus damına düşecekti?

Sahi ne olmuştu; bir yerden sonra müktesebat işe yaramamış, karakter mi belirleyici olmuştu?

Yargının işine karışmak elbette olmaz.

Daha iddianameyi bile bilmiyoruz.

Bütün bildiğimiz, Nazlı Hanım'ın savcılıktaki ifadesi.

Hanımefendi demiş ki: “Yapılanmanın bir örgüt olduğunu 15 Temmuz sonrasında gördüm. Daha önce bilseydim, ne orada yazardım ne de orada bulunurdum. Bilakis karşısında yer alırdım…”

“Geç görmüş olamaz mı” demeye kalmadı, bir arkadaşım, 15 Temmuz'un ardından attığı tweetleri ne yapacağız, dedi.

İyi de…

Gazeteciler.com yazarı Fehmi Bey, Nazlı Hanım kadar bile görmüş değil, onu ne yapacağız?!

Birkaç gün evvelki yazısında bakın ne diyor: “Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu bir maceracı grup delice bir harekete kalkıştı…”

Demek öyle…

Demek, “Maceracı bir grup” ha Fehmi Bey?!

Eh tabii, FETÖ'nün 15 Temmuz saldırısını, “Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu maceracı bir grup” olarak alırsanız, Meclis'in bombalanmasına, vatandaşlarımızın tanklarla ezilmesine de “delice harekete kalkışmak” demeniz gayet normal.

Tuhaf, gerçekten çok tuhaf!

Nazlı Hanım'ın (savcılık ifadesinde)15 Temmuz akşamı da olsa gördüm dediği FETÖ'yü, Fehmi Bey neden hâlâ görmüyor veya görmek istemiyor?

Gerçi şu kadarcığını söylüyor: “Onların hareketlenmesinde dahli bulunanları da hesaba çekmeli ve cezalandırmalıyız…”

Burada “onların” dediği malumunuz, “Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu maceracı bir grup” oluyor.

“Hareketlenmesinde dahli bulunanlar” ifadesiyle (“Cemaat mensubu” kimliği taşıyan ve bu uğurda yasadışılığa kaymış kişiler varsa da cezalandırılsın dediğine göre) neyi kastettiği belli.

Diyeceksiniz ki, o kadarcığınıFethullah Gülen de Ekrem Dumanlı da söyler.

Bana sorarsanız, “Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu maceracı bir grubun hareketlenmesinde dahlimiz varsa Allah evlerimize ateşler salsın…” yollu mülâane bile yaparlar.

Tıynetleri bu konularda gayet müsait çünkü!..

Mesela, Atalay Demirci adlı bir komedyenleri var; meydanlarda, “darbeye hayır, FETÖ'ye lanet” diyor ama resmi twitter hesabı üzerinden (Enes Kanter'le) yaptığı özel yazışmalarda, FETÖ'ye destek vermeye devam ediyor.

Fehmi Bey hiç kuşkusuz komedyen değil; lakin söz konusu yazısı çok komik.

İçlerinde yanlış işler yapan “cemaat mensubu” varsa cezalandırılmasına karşı çıkmıyor ama, “Ancak sınırı da bir noktada çizmek gerekiyor…” diyor.

Sınır neresi mi?

Dalgasını geçiyor: “Çok sayıda bozuk para yanında 1 dolarlarım da var. Hem de tam 9 adet… İçlerinden 3 tanesi 'F' silsilesinden…”

Ergenekon soruşturması döneminde böyle komiklikler yapsaydı, Dumanlı Zaman'ı hiç kuşkusuz “sulandırma” diye ayar çekerdi…

Şimdi başımıza F 16'larla bombalar yağdırıldı ya, şimdi tankların paletleri altında çiğnendik ya, şimdi 237 canımızı toprağa verdik ya “sulandırmak” serbest.

Fehmi Bey de böyle “F silsilesi 1 dolarlardan” kaptırıp gidebilir, çok heyecanlı oluyor.

Ben de bu heyecana mütevazi bir katkı sunmak istiyorum. Yazık ki yerimiz kalmadı, yarına kalsın.

NOT 1: FETÖ'nün infaz listesinin kaynağı olan Sabahattin Önkibar'ın adını yazmayı sehven unutmuşum. Ayrıca, listede 50 kişi değil 280 kişi varmış.

NOT 2: Rafine FETÖ mensupları hâlâ işbaşında, hâlâ aktif. Bunları siz de biliyorsunuz, herkes de biliyor sayın genel müdürler, sayın başkanlar. O çok kurnaz genel sekreterlerinizi korumaya devam edin bakalım, işin sonu nereye varacak hep birlikte göreceğiz.

Yenişafak
1 Ağustos 2016