Sesli Makale

Türkiye’nin yeni bir hükümet sistemine ihtiyacı olduğuna dair tespitlerimiz uzun yıllar öncesine dayanıyor. Neyse ki Türk milletinin hem 16 Nisan 2017 referandumu, hem de 24 Haziran seçimlerindegösterdiği dik duruş bu ihtiyacın hayata geçirilmesini sağladı.

Türkiye artık Başkan Erdoğan’ın 9 Temmuz 2018’de yemin edip göreve başlamasından itibaren eski Türkiye değildir.

Öyle olmadığını, bundan sonra da olmayacağını şu 10 günde atılan adımlarda bile görebiliyoruz.

Elbette bu yeni döneme dair herkesin bir ilk izlenimi vardır... Benimki de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasıyla ilgili!

Vesayetin kol gezdiği eski Türkiye’nin tabu kabul ettiği konulardan biriydi askeriyedeki bu radikal değişiklik...

Sivil-asker ilişkilerini düzenleme konusu ne zaman gündeme gelse, gizli bir el parmak sallar, o konu anında kapanırdı!

15 Temmuz ihanet girişiminden edinilen tecrübenin de rolünü teslim ederek, Hulusi Akar’a bir parantez açmak istiyorum.

Ergenekon kumpası sürecinde vesayet odaklarının hedef tahtasına oturttuğu bir isimdi Akar... 15 Temmuz ve sonrasında da FETÖ’cü ihanet şebekesinin...

Asker-sivil ilişkilerindeki demokrasiyi özümsemiş tavrı hep bir yıpratma aracı olarak kullanılmasına rağmen o sadece işine odaklandı.

15 Temmuz sonrası “Bu ordu iki adım bile atamaz” diyenleri utandırarak önce Fırat Kalkanı’yla DEAŞ’ı, sonra da Zeytindalı Harekatı’yla PYD/PKK’yı sınırdan temizleyen kahraman Mehmetçik’e komutanlık etti, yurtiçinde PKK’nın belinin kırılmasını sağladı.

Ve artık üniformasını çıkarıp, takım elbisesiyle TSK’ya ‘komutanlık’ ediyor!

Bakın o tabu olan tartışma artık bitti!

Genelkurmay’ın MSB’ye bağlanmasıyla kıyamet kopmadı! Aksine, askeri tecrübesi, komuta kademesiyle kurduğu candan ilişki ve görevden kaçmayan yapısıyla yeni dönemin TSK’sı için moral oldu.

İşte dün silah arkadaşlarıyla sıfır noktasındaydı!

Tekmil veren askerin “Komutanım” diye seslenişi kulaklarımda...

Her şey olması gerektiği gibi... Asker-sivil ilişkileri düzenlenmiş, askeri konular işinin ehline teslim edilmiş.

Yıllarca vesayetle boğuşarak zaman kaybeden bir Türkiye için daha ne istenebilir ki!

yazının kaynağı