Sesli Makale

Oysa bedelini peşin ödeyerek üyesi olduğumuz NATO, çok uzun zamandır Türkiye’yi hedef tahtasına koymuş durumda. Mesela 2002’de NATO ülkelerinin büyük bölümünün katıldığı ancak Türkiye’nin davet edilmediği “Millenium Challenge” tatbikatı senaryosuyla Anadolu’nun işgali tatbikatıydı.

O tatbikat 15 Temmuz’da yabancı askerler eliyle değil, FETÖ ihanet şebekesinin taşeronluğunda gerçekleştirilmek istendi. NATO üsleri bu girişimde aktif rol aldı.

Hatırlayacaksınız darbe girişimi boşa çıkarıldığında ABD Merkezi Kuvvetleri Komutanı Org. Joseph Votel, “Türkiye ve bölgede kullandığımız elemanlar ya tutuklandı ya da tasfiye edildi. Operasyon yeteneğimiz ağır darbe aldı” sözleriyle darbeci hainlere sahip çıkmıştı. Belli ki (elbette vatansever Türk subaylarını tenzih ediyorum) bu NATO süreci, FETÖ militanı hainler için bir devşirilme süreci olmuş.

Firari ‘subayların’, Avrupa’daki NATO üslerinde görev yapan alçakların bulundukları ülkeler tarafından koruma altına alınması bunun en net göstergesi.

Peki Türkiye’de başta İncirlik olmak üzere 15 NATO üssü (Birleştirilmiş hava harekat merkezleriyle 28’e ulaşıyor) bu tabloda nereye oturuyor?

Bu üslerde hâlâ FETÖ’cü kripto isimler mevcut mu?

Bunların temizliği ne durumda?

Açıkçası çok merak ediyorum!

Atatürk olmasaydı, CHP susardı!

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO simülasyonlarında hedef tahtasına konulmasına Türk siyaseti hak ettiği tepkiyi verdi! Peki o tahtada sadece Erdoğan olsaydı benzer bir tablo ortaya çıkacak mıydı?

Elbette hayır!

Özellikle CHP’nin bu konudaki tavrına aşinayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasına silah dayanmış pankarta tepki verdiler mi ki? Bırakın bu tarz konularda tepkiyi, “Diktatörlük” algısı üzerinden Batı’ya malzeme verme yarışına girdiler. Açıkçası o hedefte Atatürk olmasaydı CHP, konuyu “Müttefiklerimizle bizi düşman yaptınız” diyerek iç siyaset malzemesi haline getirmeye çalışırdı. Bundan adım kadar eminim!

Akşam
21 Kasım 2017