POLEMİK

Murat Bardakçı : Sanatçımetre

Tarih
10 Nisan 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Murat Bardakçı
 BU yazıyı aslında geçen hafta yazmam lâzımdı ama hem bir kongre münasebetiyle İstanbul’da bulunmadığım, hem de bir haftalığına ara verdiğim yazılarıma bugün başlayacağım duyurulduğu için biraz geç kaldım...

Sözünü edeceğim hadisenin de aslında hiç yaşanmamasını ve bu yazıyı hiç yazmamış olmayı isterdim ama ne çare!

40 küsur sene önce idi... O günlerin İstanbul’unda şehrin eski kültür âdetlerinden olan “ev fasılları” hâlâ mevcuttu: Profesyonel müzisyenler ile ileri derecede musiki meraklıları haftada bir akşam üstadların evlerinde toplanır, geceyarısına kadar klâsik musiki fasılları meşkederler, çay aralarında da derin kültür sohbetleri yaparlardı.

İki ayrı ev meşkine yeni yeni gitmeye başlamıştım: Bir cuma tanburî Dr. Selâhaddin Tanur’un, ertesi cuma da kemençeci Mir’at Ustaoğlu’nun evindeki meşklere...

17-18 yaşlarımda idim, elimdeki Vasil tanburumla üstadlara güya refakate çalışırken biraz ilerimde benden beş-altı yaş küçük bir çocuk dizinin üzerine yerleştirdiği “İzmitli” kemençesi ile faslı gayet ciddî şekilde takip ederdi...

Çocuk, evsahibi Mir’at Bey’in torunu Cengiz idi... Sonraki senelerde çifte mühendislik tahsili yapan ama musikiyi hiç bırakmayan, şimdilerin meşhur bestecisi Cengiz Onural...

KUSURUN BÖYLESİNE BAKILIR!

Gazetelerde okumuşsunuzdur: CHP “Hayır” propagandasında kullanmak için Cengiz’den bestelerinden birini, “Bana bir masal anlat baba”yı istedi ama Cengiz eserlerinin siyaset vasıtası yapılmasına karşı olduğu için izin vermedi...

Vay sen misin “Şarkı verileceeeek, veeeer!” diye emir buyurulduğu halde “Emredersiniz” deyip eserini beyefendilerin ayaklarının altına sermeyen! Kemal Kılıçdaroğlu fena celâllendi ve Cengiz hakkında “O şarkıyı kullanmak istedik. Korktular, vermediler. O nedenle şarkıyı besteleyeni de, sahibini de kınadım. Asla onlara da sanatçı demiyorum. Kimse kusura bakmasın” buyurdu!

Bu veciz sözlerden anlaşıldığı kadarı ile Kemal Bey’in elinde hassas mı hassas bir “sanatçımetre” var, partisinin menfaati için ihtiyaç duyduğu müziklerin bestecilerini “sanatçımetre”nin kefesine koyuyor, eseri istenen besteci şayet “Aman efendim, ne demek, nâçiz eserim için şereftir, buyurun tepe tepe kullanın!” dediği takdirde ibre artıya gidiyor, yani o kişinin sanatkâr olduğu anlaşılıyor! Yok eğer Cengiz gibi bir besteci müziğini siyaset vasıtası yapmayı kabullenmeyip de talebi reddedecek olursa ibre eksiye kayıyor, sanatçımetre bestekârı yerin dibine geçiriyor ve Kemal Bey neticeyi “Bunlar sanatçı falan değil, kimse kusura bakmasın” diye âleme ilân ediyor!

Bu lâfı edenin kusuruna bakılır Kemal Bey! Hem de öyle bir bakılır kiii...

ASIL TARTIŞILMASI GEREKEN

Kemal Kılıçdaroğlu, Cengiz’in “sanatçı olmadığı”nı miting meydanlarında yahut partisinin bilmemne kurulu toplantısında falan değil, “sanatçılarla” yaptığı bir toplantıda söyledi ama “sanatçı” oldukları iddia edilen hâzirûn aslında kendilerine de hakaret demek olan bu tuhaflığa karşı çıkmadı, tek söz etmedi! Haydi, Kemal Bey’in yanında tepki göstermeye her nedense çekindiler, “Ayıp ediyorsunuz! Bir sanatçı hakkında böyle konuşmak haddiniz değil!” gibisinden birşey söyleyemediler diyelim ama pek meraklı oldukları Twitter vesaire gibi her dâim ahkâm kestikleri sanal ortamlarda sonradan da ses çıkartmadılar. Hattâ, Cengiz’in eskiden mensubu olduğu Yeni Türkü grubu da arkadaşlarına sahip çıkıp “Bu ne biçim söz!” diyeceği yerde “Meselenin bizimle alâkası yok” gibisinden sade suya tirit bir açıklama yaptı, o kadar.

Sanatçının böylelerine kurban olsunlar!

Gayet nazik bir arkadaşımız olan Cengiz, nezaketini en kibar insanı bile çileden çıkartabilecek bu hareket karşısında da muhafaza etti; Kemal Bey’in mâlûm sözlerine cevaben “Kimin sanatçı olduğuna tarih karar veriyor” demekle yetindi, o kadar...

Anlayan, anlar...

Eserleri senelerden buyana dillerden düşmeyen Cengiz Onural’ın sanatçılığı hiçbir şekilde tartışılmaz, tartışmak da zaten kimsenin haddi değildir ama bu son hadise birilerinin hareketlerinin, nezaketinin, sanatçıya bakışının ve politikacılığının artık ciddî şekilde tartışılır hâle geldiğini ve mutlaka tartışılması gerektiğini göstermektedir!

Habertürk
10 Nisan 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;