11 Ocak 2015
Fransa’da yaşanan katliam büyük kitleleri insani sahiplenme ve paydaşlık duygusu etrafında bir araya getirdi. Özellikle Batı dünyası bunu ‘kendisine’, kendi kimliğine, kendi varoluş tarzına bir darbe olarak algıladı. Ama olayın yapılma biçimi bunu bir insanlık meselesi olarak da kavramamız gerektiğini söylüyor. Karşımızda üç farklı katman var… Biri küresel dünyanın yapısı, dengesi, işleyişi ve sonuçları ile ilgili. İkincisi Batı’nın kendisine ve ötekine yönelik algısı, Batı kültürü ve nizamının anlamına ilişkin… Üçüncü katman ise bu iki olgunun somut zaman ve mekanda bizzat Batı içinde karşılaşmasının yarattığı sonuçlar.
Küresel dünya aynı zamanda post modern bir dünya… Modernliğin sorun çözemediği, aksine sorun yarattığı tespitinin yapıldığı bir dönemden geçiyoruz. Doğal olarak bu tespit henüz sorunlarını çözememiş ve kendilerini sorunlar karşısında çaresiz hisseden toplumlarda daha fazla. Dünyanın gelişmekte olan ‘Doğu toplumları’ kendi sıkışmışlıklarını artık daha geniş bir tarihsel perspektif içinde yorumlamaya ve daha makro ölçekte bir adalet arayışı içinde bakmaya eğilimliler. Özellikle genç kuşaklar bu durumda, çünkü onlar küreselleşmenin imkânlarına daha fazla sahip oldukları ölçüde, kanaatkârlıktan itiraza ve direnmeye geçmeye daha hevesliler. Bunun sonucu olarak Batı’nın aksine bugün Doğu’nun genç kuşakları çok daha siyasi ve sorunların çözümünü küresel siyasette aramaktalar. Bu arayış o dünyada bir adalet çağrısı olarak anlaşılıyor ve iç yankılar yaratıyor. Batı’nın kendi ‘soğuk’ çıkarları için oportünist amaçlarla dizayn ettiği Doğu’nun bugün ‘ayağa kalkarak kendini bulması’ hayali kuruluyor. Öte yandan evrensel addedilen demokratik normlara da yakınlaşılıyor, bunlar isteniyor… Ama bunların beğenilmesi Doğu’yu siyasi bağlamda Batı’ya yaklaştırmıyor. Aksine haksızlığa uğramışlık duygusunu derinleştiriyor.
Söz konusu ayrışmanın aynı zamanda bir din farklılığıyla da çakıştığını düşündüğümüzde, duygusal kopuşun derin bir fay hattı oluşturması şaşırtıcı değil. Müslüman coğrafya kendi zayıflığı, ezikliği ve modern dönemde belirginleşen başarısızlığı ile yüzleşmeye hazır değil. Bu kültüre sahip olunmadığı zaman, yaşadığınız her tür olumsuzluğun nedeni olarak ötekini, yani Batı’yı işaret etmeye hazır olabiliyorsunuz. Eksik ve zaaflarınızı size yapılmış kadim bir haksızlığa bağladığınızda sorumluluktan da kurtulursunuz. İslam coğrafyası da kendisiyle ilgili sorumluluk almaktan çok uzak… Yüzeysel, hamasi anlamlandırmalarla kendisini oyalıyor. Ama bu arada küresel bir dünyadayız ve bu coğrafya kendi genç kuşağını Batı’ya göndermeye devam ediyor.
Doğu’nun ‘karşısında’ ise ona hiç de kucak açmayan, aksine ondan tedirgin olan, yadırgayan, dışlayan bir Batı var. Kendinden fazla emin, modernliğin bitmekte olduğunu entelektüel olan kavrasa da bunun kültürel ve yaşamsal sonuçlarına hiçbir açıdan hazır olmayan bir Batı. Sorun Batı’nın ancak kendisini dünyanın geri kalanından korunmuş bir kapalı alan olarak tutabildiği ölçüde özgürlükçü ve demokratik olabilmesidir. Çünkü bütün çoğulculuk edebiyatına karşın Batı medeniyeti bir ‘monokültür’. Sekülerlik bir din devlet ayrımından ziyade doğrudan söz konusu monokültürü tanımlıyor. Bu evrende bireysel her türlü farklılaşmaya ve fikirsel radikalizme yer var, ama alternatif kültür ima eden hiçbir toplumsal varoluş haline müsamaha yok. Batı’nın liberal dünyası tehlikelerle dolu bir çölün ortasındaki vaha gibi telakki ediliyor. Ne yazık ki küresel dünya bu türden kurtarılmış bölgeleri hızla anakronik hale getirmekte. Küresel post modern dünya size benzemeyenle yaşamayı ve bunun modalitesini birlikte kurmayı gerektiriyor. Liberalizm bunu beceremez, çünkü öteki ile ‘birlikte’ olmanın anlamını bilmiyor. Ötekini kendi sınırını çizdiği yerin ötesine yerleştiriyor. Bu ise süreklilik içinde yadırgama, yabancılaşma, uzak durma ve nihayette dışlama psikolojisini besliyor.
Charlie Hebdo katliamı bu iki katmanın somut olarak Fransa’nın metropol gettosunda karşılaşmasını ifade ediyor. İki Fransız ama aynı zamanda Müslüman genç, bilemediğimiz bir kişisel hayat serüveni içinde radikalizmin aktörleri haline gelip, muhtemelen karakterlerine pek uymayan bir vahşeti siyaseten ‘yapılabilir’ kılıyorlar. Kendilerini yok etmek, genç yaşta ölmek pahasına…
Evet bugün hepimiz Charlie Hebdo’yuz ama eğer Charlie Hebdo olmaya devam edeceksek yaşadıklarımızdan hiçbir şey anlamıyoruz demektir. İslam âlemi ile Batı dünyasının farklı ancak benzer derinlikte sorumlulukları var. Mesele kendimize açık yüreklilikle bakmaya hazır olup olmadığımız.
Akşam
YORUMLAR
-
osmanli
12 Ocak 2015 18:09cok iyimser bir yaklasimda yaziniz var sayin mahcupyan.. BATI DEMOKRASISI VE ISLAM.... Her agzimizi actigimizda avrupadaki hak hukuk ve ozgurluklukten bahseder ve bunlarin genel anlami olan demokrasinin tam anlamiyla yasandigini dusunuruz..insanlar icin avrupa bir ruya kitasidir..oysa karanlik yuzunu hickimseler bilmek ve gormek istemez..cikip yabanda ceylen ve karaca avlayip uzerini disarda degistirip cocuklarina kanli elbiselerini gostermeyen avci baba misali. gorunuste cocuklarina geyik eti yedirecek kahraman baba modeli avrupa..her turlu sapkin konularda hak ve ozgurluklerin dolu dizgin yasandigi avrupada..isin icine islam girdiginde zombilesen bir avrupa karsimizda..buda islami bir yere bir degree koymadiklarindan veya yok saymalarindan kaynaklanmaktadir.. ikinci bir ihtimalde laiklik denen idari sistemi yonetimlerinde tam isletememe olabilir kilise baskisi yani.. oysa demokrasilerde her konu butunuyle ele alinip idareye yansitilip uygulamaya konulur. birakin azinlik musluman halkilari.kendisinden olan ama musluman olan halkina tahammul edemez olmus duruma gelmistir avrupa..islami bir din algisindan cikarip kendilerine tehdit bir yapi veya buyuk bir anti super guc olarak gormektedirler.. islam uzerinde olusturduklari agir baski ve kanli tarihi goz gore gore yok sayma veya inkar etme cabalarida su baslarina gelenlerin bir cabasidir. avrupa ulkelerinin tarihleri somurge ve katliamlarla doludur..cogunlugu musluman halklar uzerinde denenen bu zalimlik deneyleri .islami icerikte ayni fakat kitle bazinda kirkbin paracaya bolmustur..islam siyasallastirilmis..yanlis kisi ve kuruluslarin elinde bir terror dini haline getirilmistir..tarihinden bu yana hicbir avrupa ulkesi veya orgutu doktukleri onca kan ve somurgelerden terorost ilan edilmemis aksine mesrulastirilmisken..kani dokulen malina ve irzina tecavuz edilen musluman halkin en kucuk bir reaksiyonu teroro eylemi olarak degerlendirilip..alisila gelmis bir terim halinde ISLAM = terrorist seklinde dunya kamuoyunda lgi olusturulmustur. islamin siyasallasmasida bundan sonar baslamistir.. dunyanin her neresinde olursa olsun..iktidar a ve guce sahip olmak icin islam ve muslumanlar kullanilmis ..devrimler ve darbelerle islam ve muslumanlik bahane edilerek..iktidarlar alinip iktidarlar kaybettirilmistir..denizasiri ulkelerde bile islam ve muslumanlik..iktidar araci olarak kullanilmistir.. islamin bu kadar siyasallastirilmasida ..ant olarak 1. dunya savasi ingilzi ve yahudi projelerinden ilkidir..osmanli imparatorlugunu parcalamak. ve orta doguda sinirlari yeniden belirlemenin islam ve muslumanligin ayarlariyla oynamak oldugunu bilen bati..bunu en iyi sekilde basarmistir..islamin ve muslumanin bir daha toparlanmacasina hazirlanmis bu proje hedefine ulasmistir..taki turkyede 2002 secimlerinde akp nin iktidarina kadar..su an dunyada yasana ilginclikler ve gariplikler ..her sey turkiyenin uzerine oynana oyunlardan ibaretrttir.islamin ve muslumanin bilincli bir sekilde uyanmasini saglayan ve dunya ya biz de bu yeni duzenin icinde soz sahibiyiz diyen bir turkiyenin onderligi batiyi korkuttu..kendi iclerinde bomba ve terror oyunlari yaptiracak kadar hemde ..hani neden gozunun uzerinde kasin var hesabi ..turkiyeye catasmak icin bahane arama girisimleri..icerde ve disarda cok oyunlar da basrisiz oldular ve devam ediyorlar yeni oyunlarla.. ucbes kendini bilmez katliam yapiyor turkiyeye kaciyor kimsenin ruhu duymuyor..istihbari diyalogda kopukluk..her olup bittikten sonar bir yaygara ..aman musluman lar yine terror estirdi..yemezler aga..turkiyeye takmaya calistiginiz kulpu alin..hele bilmem kimin helebilmem neresine yerlestirin..o kulpun adresinide herkes biliyor..el kaideyi yaratan ,isidi cikartanlar,,terror denen sey terorizmden cikar..terorun karsiligi terorizimdir.. bu gun toplum labaratuvarlarinda yaptiklair deneylerin basarisizliklarinin urunleri ...ben terore su gozle bakiyorum... labaratuvar copluklerinin agizlarinin iyi kapatilmamasi sonucu disariya tasan kimyevi olumcul sizintilar olarak goruyorum.. ya o labaratuvarlarda korkunc deneyler yapmayacaksin..yapiyorsanda atiklarini veya basarisizliklarini topraga iyi gomeceksin.. terror kendiliginden olusan bir unsur degildir..terror olusturuldugunda bir unsurdur..terror dengesizlikler zincirinin kirik parcalarinin pervasizca saga sola carpmasinin yaratmis oldugu zaiyattir..yani kontrolden cikarilmis veya cikmis kendi gucunuzun bir yerden artik tasfiyesidir...hani buhar kazanlarinda buhar tasviye vana lari olur ya..onun gibi birsey.. terror kendinizindir..eger sizde bir kontrolsuz bir guc veya denge bozuklugu varsa asiriligi varsa bunu icinizden veya disgucler tarafindan tasfiye seklidir terror.. terorle mucadele etmek icin terore meyilli ortam olusturmamak gerekir..terorle mucadelenin en guzel yolu ve yordami..aynaya baktiginda kendini terrorist olarak gormekten gecer once..teroru durdurmak kendini durdurmaktan gecer.. baris ve kurt acilimi buna en guzel ornektir.. terorle silahli mucadele en buyuk hatalardan bir tanesidir..terror ve terrorist olusturuldugunda ..virus gibidir..cabuk yayilir..onunu alamaz siniz.. kendi kilcallariniza kadar isler.. sonucundada vucudun olusturdugu unsurlarin vucudu ele gecirme durunlarina kadar gider mazallah.. AVRUPADA bu misallerde oldugu gibi..yanlis tani ve tedavi yuzunden iyice pislige bulasmistir..tek cozum..BARIS VE OZUR DILEMEK..BAKIN ISLAMLA DEMIYORUM...simdiye kadar ve yuzyillarca gordukleri ve gormek istedikleri VE ADINA MUSLUMAN VE TERORIST DEDIKLERI KESIMLERLE BARIS.. BAK NE GUZEL DE YAPIYOR SAYIN CUMHURBASKANIMIZ VE BASBAKANIMIZ..KURT ACILIMI VE BARIS INSALLAH BU ULKEDE TERORU BITIRECEK.. AVRUPAYA DA BIR TAVSIYEM VAR..... NE DESRSINIZ GELIN SIZDE .... KENDI YARATTIGINIZ ISLAMAFOBIYLE YUZLESMEYE BIR TERORIST MUSLUMAN ACILIMI YAPMAYA...EMINIM..AHMET DAVUTOGLUNDAN VE RECEP TAYYIP ERDOGAN DAN BUTUN AVRUPANIN OGRENMESI GEREKEN COK SEYLER VAR... BENCE DEMOKRASI ANLAYISINIZI BIR DAHA GOZDEN GECIRIN...BUTUN BUNLARDAN SUNU ANLADIKKI...ISLAMI DISLAMAK DEMOKRASILERDE BUYUK BIR EKSIKLIGE NEDEN OLUYOR..DISARDA KALDIGI ZAMAN ISLAM TERORIST OLUYOR.. BENCE ICINIZE ALMANIZ BENIMSEMENIZ LAZIM....HADI DISLADIGINIZ GIBI KESIP ATTIGINIZ ORGANINIZI ..BARI BUZDOLABINA KOYUNDA KOKUP CURUYUP SIZE ZARA VERMESIN ... TEROR YAPMA TERORSUZ KAL...TUM DUNYA SLOGANI BU OLMALI BENCE...TEROR TEROR DIYE OFLAYAN ULKELERE TAVSIYEMDIR..SAYGILARIMLA
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
559 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
558 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1477 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2185 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.