Sesli Makale

EPEYDİR haber alamıyorduk.. Adını sanını unutturmuştu...

*

Şu çivit mavisi ceket, Versace tarzı kravat ve afili cep mendili, ne olduğunu bilmediğim, ama epey yüklüce bir meblağla alınmış olduğuna emin olduğum kol saati ile bize sırıtan bu arkadaşı ben de epeydir radarımdan çıkarmıştım.

Meğer Adnan Hoca lakaplı tarikat şeyhinin yardımcısıymış epeydir...

Tarikat CEO’su yani...

*

Önce şu kıyafet, şu alım çalım, şu edaya bir bakın...

Sonra şunu bir düşünün...

Biz, hepimiz, bütün Türkiye, bundan 19 yıl önce bu adamı kurtarmak için seferber olmuştuk...

Hadi gelin biraz o günlere dönelim...

KOLUNDAKİ SAATE BAKIN VE 19 YIL ÖNCESİNİ DÜŞÜNÜN

BEN saatten anlamam... Anlayanlar şu saate bakıp bize de anlatsın...

Böyle gözümüze sokar gibi gösterdiğine göre eminim ucuz bir şey değildir...

Şimdi o saati 19 yıl öncesine ayarlayalım...

*

Olay 1999 yılında bir gazete ilanı ile başladı. Genç bir doktor lösemi olmuştu ve kurtulması için Türkiye çapında bir kampanya başlatmıştı.

Yani bize öyle anlatılmıştı.

Türkiye kahrolmuştu... İçi acımıştı...

Türkiye’nin güzel yüzünü görmüştük o dayanışma seferberliğinde... Herkes gönlünden ne koptuysa vermişti...

Kanını vermişti binlerce insan...

Çok iyi hatırlıyorum o günleri...

Hürriyet’in genel yayın yönetmeniydim...

Yazıişleri masasındaki arkadaşlarım tanıktır.

İçimden bir ses bana durmadan “Bu işte bir bit yeniği var” diyordu...

Rakibimiz Sabah gazetesi, bu kampanyayı sırtlamış, hiç sorgulamadan götürüyordu.

*

İçimden gelen o sesin bir başka benzerini de Ergenekon, Odatv, Balyoz gibi Silivri kumpaslarında yaşamıştım.

Ama bütün Türkiye’de öyle bir 
hava oluşmuştu ki...

Sonunda biz de dayanamadık...

Biz de manşetten verdik Babuna olayını.

Aradan 20 yıl geçti.

yazının devamı