Sesli Makale

Putin, bu yüzden bir karar aldı. Rusya’nın yazılımları millileştirilecek; ABD’li yazılım şirketlerinin tamamı kapının önüne konulacak.

Türkiye de 5 yıl önce ülkenin siber güvenliğini sağlamak için bir adım attı. Ciddi bir dirençle karşılaştı. Çünkü önemli köşe başları FETÖ tarafından ele geçirilmişti. Tahmin edersiniz, en büyük direnci TÜBİTAK gösterdi. Dönemin TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak bütün gücünü kullandı, projenin önünü kesti.

Şimdi çok önemli bir noktanın altını çizmek istiyorum…

Eğer o proje hayata geçirilebilmiş olsaydı, 15 Temmuz Darbe Girişimi için adım bile atılamazdı. Daha plan aşamasındayken haberdar olunur ve engellenirdi.

***

Sonra, dönemin HAVELSAN Genel Müdürü Sadık Yamaç devreye girdi. O da güvenliğimizi sağlayacak milli yazılım için büyük mücadele verdi. Ciddi engellerle karşılaştı, ama kabul ettirdi. Çalışmalar başladı.

Projenin başında, ABD’deki büyük yazılım şirketleriyle kavga eden, onların ipliklerini pazara çıkaran Alev Karasulu vardı. Kapalı ve amaçlı yazılımlara karşı mücadele veren Apache Soffware Foundafion isimli vakfın üyesiydi. Bir başka ifadeyle Amerika’daki kurulu düzeni rahatsız eden bir isimdi.

Çalışmalarını Kırgızistan üzerinden yürütüyordu.

Malum güçler hemen harekete geçtiler. ABD’de Alex olarak bilinen Alev Karasulu, düzmece iddialarda FETÖ’nün çok güçlü olduğu Kırgızistan’da gözaltına alındı. Vergisini ödememek, ABD ve Türk casusu olmakla suçlandı. Eşi ve çocuğu sorguya çekildi. Kendisi de üç gün boyunca işkence gördü. Kafası defalarca su dolu bir kovaya sokulup, nefessiz bırakıldı. Karşısındaki şebeke o kadar büyüktü ki, Optima Bank’ta 700 bin dolar nakdinin bulunduğunu öğrenip, kurtulmak için o parayı rüşvet olarak vermesi istendi.

Bu arada yaptığı çalışmalar, yazılımlar ve serverleri çalındı.

Alex devre dışı kaldıktan sonra, sıra HAVELSAN Genel Müdürü Sadık Yamaç’a geldi. O da birtakım gerekçelerle görevinden alındı. Böylece, Türkiye’nin milli siber savunma ve signal istihbarat projesi devre dışı bırakıldı.

Çok önemli bir not:

Daha sonra, Kırgızistan’da operasyonu yürüten ve FETÖ’nün okulundan mezun olan isimlerle bazı HAVELSAN mühendislerinin yazışmaları ortaya çıktı. Buna rağmen, olay ört-bas edildi ve kapatıldı.

***

Peki, HAVELSAN eski Genel Müdürü Sadık Yamaç’ın “En büyük iki projemden biri” dediği bu çalışma tamamlansaydı, ne olacaktı?  

En önemlisi, sürekli bizi izleyen ve attığımız her adımdan haberdar olan CIA’nın denetiminden kurtulacaktık. Üzerimizdeki vesayet kalkacaktı.

FETÖ, PKK, DHKP-C gibi terör örgütlerini adım adım izleyebilecektik. Gerektiğinde rahatlıkla tepelerine binecektik.

ABD ve İngiltere ile aynı istihbarat gücüne sahip olacaktık. Artık bizimle oynayamayacaklardı.

Bu kadarla da kalmayacak, cebimiz para dolacaktı. Üzerlerindeki gözün farkında ve bundan rahatsız olan pek çok ülke bize yönelecekti. Türkiye’nin kasasına milyarlarca dolar para girecekti.

Gerçekleştireceğimiz istihbarat ağıyla atılan her adımdan haberdar olacağımız için, 15 Temmuz kâbusunu yaşamayacaktık.

Görüyor musunuz ihanetin büyüklüğünü!

***

Bu noktada bir başta önemli sorunla karşı karşıyayız…

“FETÖ’yü çökerttik” diyoruz, sadece terör örgütleriyle değil, Batı’da onları destekleyen güçlerle de mücadele ediyoruz. Türkiye, pek çok alanda gizli ve açık saldırılarla karşı karşıya.

Ama halen güvenliğimiz için onların verdiği yazılımları kullanıyoruz. Nereye ne yerleştirdiklerini hiç bilmiyoruz. Belki de FETÖ denilen örgüt ile onları sevk ve idare edenler bütün bilgilerimize ulaşabiliyorlar. Sadece bu konuda kuşkularımız var ama ne olup bittiğinden habersiziz.

Düşündükçe, üzerinde kafa yordukça daha iyi anlaşılıyor ihanetin büyüklüğü!

Ben görevimi yapıyor, burada açıktan ihbar ediyorum. Bundan sonrası ise, devleti yönetenlere kalıyor. Yaşanan olay da isimler de ortada. Benim yazdıklarım özetin de özeti. Gerekli adımlar atılıp, onlarla konuşulursa, daha neler çıkacak neler!..

Akşam
1 Aralık 2016