SİYASET

Emin Pazarcı : Çok korkmuş zahir

Tarih
23 Ocak 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı

23 Ocak 2015

Zaman gazetesi, dün TBMM’deki oylamayı manşete çıkarıp, “Yüce Divan’dan korktular” başlığını atmış. 
Madem olay böyle değerlendiriliyor, önce “korkunun” ne olduğuna bir bakalım, sonra devam edelim… 
Biliyorsunuz, Fethullah Gülen hakkında yakalama kararı var. Ama O, Pensilvanya’dan Türkiye’ye gelmiyor. Çevresi de ülkesine iade edilmemesi için ABD nezdinde kulis faaliyeti yürütüyor. Avukatları ise, bu karara itiraz ettiler. 
Niye acaba? 
Konuya Zaman’ın bakış açısı ile yaklaşırsak, “korkuyu” öne çıkartmak gerekli. O durumda Gülen için de şu başlığın atılması lazım: 
“Yargıdan korktu.” 
Bitmedi, devam edelim… 
“Bakanların Yüce Divan’a gidip aklanmaları gerekiyordu” diyen zihniyetin şunu da söylemesi beklenir: 
“Fethullah Gülen, Türkiye’ye gelsin; yargı önüne çıksın ve aklansın.” 
Mesela ben Zaman Gazetesi’nden böyle bir başlık beklerim. 
Yapar mı, yapabilir mi, bu mümkün mü? 
Tabii ki hayır, olabilirliği yok, hatta imkansız. Başında, Gülen karşısında el pençe divan duran Ekrem Dumanlı’nın bulunduğu bir gazete böyle bir başlık atabilir mi? Onlara göre Fethullah Gülen pırıl pırıl, tertemiz, pir-ü pak! 
***
Şimdi dönelim tekrar bakanlar meselesine… 
Ortada “kumpas” ve “hükümete yönelik bir darbe” iddiası var. Devlet içindeki bir Paralel Yapı’dan söz ediliyor ve bu yapıya yönelik operasyonlar sürüyor. Üstüne üstlük, iddialar tüyler ürpertici. Kişisel haklara yönelik saldırılardan başlıyor, uluslararası casusluğa kadar uzayıp gidiyor… 
En önemlisi ise, 17 ve 25 Aralık’ın ardından soruşturmalar yapıldı. Bakanlarla birlikte suçlanan isimler hakkında “takipsizlik” kararları verildi. Ayrıca itirazlar görüşüldü, reddedildi ve karar kesinleşti. 
Yani elde bir yargı kararı bulunuyor. “Aklansın” denilen insanlar, yargı kararları ile zaten aklanmış durumdalar! 
Bu kararın ardından milletvekili olmayan, dokunulmazlıkları bulunmayan, kartvizitinde “normal vatandaş” görünen isimlere siz şunu diyebilir misiniz: 
-Hadi bir daha yargıya git, bir daha aklan. 
Diyemezsiniz elbette. Bu, hukuka da insan haklarına da aykırı. Ama, dokunulmazlıkları bulunan bakanlara söylenebiliyor: 
-Hadi bir de Yüce Divan’a gitsene! 
***
Gelinen noktada elimizde yargının verdiği bir takipsizlik kararı var. Üstüne Meclis Komisyonu ve önceki günkü TBMM Genel Kurulu’nun kararını da koyalım. 17 ve 25 Aralık operasyonları, iddiaların tam tersi bir sonuç verdi. 
Hukuken bu iş bitti. 
Eğer “hukuktan” bahsediyorsak, şimdi farklı bir sürecin başlaması gerekiyor. Çünkü, bu operasyonlara uğrayan insanlar bir iddiada bulunuyorlar: 
-Türkiye’de darbe teşebbüsü yapıldı. Bize kumpas kuruldu. Bu kumpası kuranlar da belli. 
Gelinen noktada Türkiye’de de dünyanın bir başka ülkesinde de hukuken yapılması gereken belli. Artık, bu “kumpası” kuranların üzerine gidilmesi gerekiyor… 
Kim bunlar?.. 
Kim ya da kimler adına hareket ediyorlar? İç ve dış bağlantıları neler? Bu ülkede ne yapmak istiyorlar? 
Buna rağmen olay çarptırılıyor. Bir “vicdan” tekerlemesidir gidiyor. Hep birlikte sıraya girip, bakanlar için “Ama benim vicdanımda aklanmadılar” diyorlar. İyi güzel de sizin vicdanınız hukukun üstünde mi?  Yoksa ilahi bir misyon mu biçtiniz kendinize? 
Şimdi kimse kıvırmasın, kimse olayı sündürüp çekiştirmeye çalışmasın. Dedim ya, hukuken bir süreç sona erdi; yeni bir süreç başladı. 
Ve artık Zaman Gazetesi’nden “Şimdi sıra sende Fethullah Gülen. Korkma, adaletten kaçma. Ülkene gel, teslim ol ve aklan” başlığını atmasını bekliyorum ben. 
Yapamaz ama yine de bekliyorum. Umut fakirin ekmeği! 

Akşam

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;