GÜNCEL

Emin Pazarcı : Almanlar, FETÖ ve cinayetleri

Tarih
22 Mart 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı
Biz buradan “Bunlar Faşist, Nazi kafalılar” dedikçe, Alman Şansölye Merkel çıldırıyor. Hop oturup, hop kalkıyor. “Nazi” benzetmesine çok içerlediğini de her fırsatta ortaya koyuyor…

Oysa, ortada kızacak bir şey yok. Merkel, kendi uygulamalarıyla bu sıfatı hak etti. Demokrasi ve insan haklarını rafa kaldırarak, Hitler’in torunu olduğunu gösterdi. Biz “Nazi” benzetmesi yaparken bir kültürden bahsediyoruz. Çok içerlediyse, adına “Merkelizm” de diyebiliriz. Kafa aynı kafa olduktan sonra ne fark eder, ne değişir? Önemli olan uygulamalar, onlar da hepimizin gözleri önünde gerçekleşiyor: Demokrasi ve en temel insan hakları ayaklar altında, standartsızlık diz boyu. Bir insanlık suçu olan teröre verilen destek ve teröristlerin sırtlarının sıvazlanması da cabası.

Biz, “Nazi” demekten vazgeçersek, Merkel aklanacak mı? Bugün Almanya’da sergilenen rezilliklerin üzeri kapanacak mı?

***

Merkel kıvranıp dururken, Alman Gizli Servisi’nin (BND) Şefi Kahl, garip bir açıklama yaptı. FETÖ’yü aklamak için kendisini öne attı. Şaka gibi bir açıklama yaptı:

-Türkiye’deki 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü’nün arkasında Fetullah Gülen’in olduğuna dair kanıt yok.

Sanki soran oldu.

Bu bir itiraftır aslında. Türkiye’de sokaktaki insan dahi neyin ne olduğunu biliyor. İddianameler hazırlanıyor, deliller havada uçuyor. Üstüne bir de FETÖ denen örgüt militanları bile itiraflarda bulunup, yedikleri haltı kabul ediyor. Adam Almanya’dan kalkmış, yaşanan gerçeğin tersini iddia ediyor. Hem de “Ben sizden daha fazlasını biliyorum” dercesine!

Aslında bu noktada yalan da söylemiyor. Her şeyi çok iyi biliyor. Çünkü, FETÖ ile işbirliği yapan da, onu kullanan da kendisi. Türk-Alman gerginliğinin arttığı noktada durumdan vazife çıkarıyor, devreye girip suç ortağını aklamaya çalışıyor.

Kahl madem bu yola girdi, bizim de mesela Necip Hablemitoğlu dosyasını, daha farklı bir göz ve ciddiyetle yeniden incelememiz gerekiyor. Hablemitoğlu, Almanların emperyal emelleri ve Türkiye’deki faaliyetleriyle mücadele eden bir isimdi. Elinde Almanlarla ilgili ciddi veriler vardı ve çalışmalarını genişletiyordu. Alman-FETÖ ilişkilerini sorguluyordu.

Bu yüzden katledildi.

Kahl çok iyi biliyordur, cinayetten 3 gün önce BND’nin talimatıyla 9 kişilik bir tim Türkiye’ye girdi. Suikasttan 2 gün sonra da ülkemizden ayrıldı.

Yetmez, Türkiye’deki Alman vakıflarının da faaliyetlerine bir bakmak gerekiyor. Bu konuları çözersek eğer, Kahl’in ne demek ve yapmak istediğini çok daha iyi anlarız!

***

Bu arada Almanları daha iyi tanımak için biraz da geçmişe bakarsak iyi olur…

İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Batı Almanya’da Kızıl Ordu Fraksiyonu adında bir örgüt ortaya çıktı. Almanlar buna “Baader Meinhof Çetesi” adını verdiler. Çünkü liderleri Ulrike Meinhof ile Andreas Baader isimli iki Alman’dı. 1970’ten 1988’e kadar faaliyet gösterdi. 34 kişinin ölümüne ve çok sayıda insanın yaralanmasına yol açtı.

Sonra bu örgütün elemanları tek tek yakalandı. Son derece yüksek güvenlikli Stammheim Cezaevi’nde ayrı ayrı hücrelere konuldular.

Önce, Ulrike Meinhof’un kendini asarak intihar ettiği açıklandı. Sonra örgütün diğer militanlarının da birer birer intihar ettiği iddia edildi. Hem son derece güvenlikli bir cezaevinin hücresinde, üstelik tabancayla kendilerini vurarak. Tabii ki bunların tamamı Alman Devleti’nin planladığı birer cinayetti. Kısa yoldan seri cinayetler işleyerek, Kızıl Ordu Fraksiyonu’ndan kurtulmaya çalıştılar.

Durum bu olunca, öldürülenlerin aileleri savcılığa başvurdu. Cinayetlerin sorumlularının bulunarak, cezalandırılmasını istedi. Onlara da “öyle mi” dercesine davalar açıldı. Hepsi “Alman Devleti’ne iftira atmak” suçundan cezalandırıldı.

İşte Alman Gizli Servisi BND böyle çalışır…

Alman demokrasisi ve Almanya’daki insan hakları dedikleri de budur!

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç gün önce kullandığı “Maskeli balo sona erdi” ifadesi, bütün olup biteni özetliyor aslında!..

Almanlar, PKK’yı önce “terör örgütü” ilan ederler, sonra ellerine bayrak ve flama verip, Türkiye aleyhine sokağa salarlar. Mesela, bizimle AB üyeliği için müzakerelere başlarlar, sonra da attıkları imzayı inkâr eder, kural değiştirir, “Böyle yaparsan seni üyeliğe almayız” bile diyebilirler.

Hitler’in torunları bunlar. Maskeli balodur bütün hayatları. Kitlelere yönelik propagandaları “yalan” üzerine oturtan Göbels’tir ataları. Bugün de yaptıkları aynı değil mi? Görüyor ve yaşıyoruz işte!

Akşam
22 Mart 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;