Sesli Makale

"ERDOĞAN'I bitirin" diye açık açık çağrı yapıyordu İngiliz gazetesi...
Seçimden iki gün önce... Bir gün önce de bir diğer gavur medyası "Erdoğan'ı kovun" diye yazıyordu. Aylardır, uzun eşek korosu yabancı medyanın Batı ülkelerindeki uzantıları aynı sloganı anırıyordu.
Amerika'daki Haçlı-Siyonist ittifakı Neocon'ların karargahlarında sabahlara kadar kafa patlatılıyordu. FETÖ'cülere "Erdoğan nasıl bitirilebilir" konferansları verdiriliyordu. İsrail aşığı lobiler, sosyal medya üzerinden FETÖ'cüler tarafından başlatılan ve sonrasında muhalefetin seçim sloganı olarak meydana sürdüğü "Tamam" sloganına sarılıyordu. Seçimden iki gün önce tüm dünyaya "Türkleri durdurun" diye çağrı yapan küresel sermayenin tetikçisi Soros bile havaya girmişti. Gezi'ye yaptığı finansal destekte başarılı olamamıştı ama galiba bu defa "Tamam"dı. Avuçlarını ovuşturuyordu. Seçimden iki gün önce Beyazsaray resmi yayın organına Erdoğan sandıkta nasıl indirilebilir konusunda formüller öneren, muhalefetin nasıl oy kullanması gerektiği konusunda destan yazan Amerikan üniversitesi öğretim üyesi bile umutlanmıştı. Fransız Le Mond gazetesi bile manşetinde "Muharrem İnce geliyor" diyordu bağırarak. Türkiye'de yaptığı darbelerle övünenen İsrail aşığı Amerikalı Alan Makovsky bile "Bir umut var" diyerek, Amerikan medyasında bizim muhalefete övgüler yağdırıp oy istiyordu. Muharrem İnce'yi sık sık arayıp Erdoğan aleyhine bilgi veren Amerikalı bile "Tamam" diyordu. New York Times, Financial Times, The Economist, Der Spiegel "Bu defa tamam" aşkına vur Allah vuruyordu. 7 düvel inanmıştı. Erdoğan gidiyordu. İsrail parlamentosu bile sözde Ermeni Soykırımı yasa tasarısını meclisinden geçirecekti. Ancak son anda vazgeçtiler.
Türkiye'deki seçim sonrasına bıraktılar.
Erdoğan giderse tasarıyı rafa kaldırıp, seçimi kazanmış muhalefete destek vereceklerdi.
Onlar bile "Tamam" umuduna kapıldılar.
Hayaller gördüler... Rüyalarda yüzdüler...
Seçimi Erdoğan'ın kazanması mümkün değildi. Buna yürekten inanmışlardı. Eğer kazanırsa bu "Oy çalması" demekti.
Buna öyle inandırdılar ki kendilerini, seçim öncesi içimizdeki elemanları ile bu algıyı yaydılar. Adam gönderdiler, "Oy çalınma" toplantıları yaptılar. Hepsi Türk istihbaratının radarına girdi... Ve derken daha oy verme başlarken sosyal medyada "Oylar çalınıyor" diye yaygara başladı.
Sandıklar açılmaya başlayalı dakikalar olmuştu ki, "Oylar çalındı" diye çığlıklar yükseldi. Yahu daha oylar sayılmadı ki, çalınsın idi durumlar... Muhalefet de algı operasyonunun parçası oldu ilk dakikadan itibaren... Ve onlara oy verenlerin tamamı bu girdapın içinde depresyona sokuldu.
Çıldıracak duruma getirildi. Oylar belli olmaya başladıkça CHP ve Halktv "Yalan" diye gürlemeye başladı... Gecenin ilerleyen saatlerinde olay dram-komedi ve trajediye dönüştürüldü. Fox tv'yi izliyordum. İsmail Küçükkaya "Şimdi Muharrem İnce'den mesaj geldi." diyordu. Muharrem İnce o mesajda "ADAM KAZANDI" diyor yenilgiyi kabul ediyordu. Hemen anında Halktv'ye geçtim... Orada saatlerdir oy manipülasyonu yapan dört kişiden biri "Şimdi bir mesaj geldi. Muharrem İnce'nin Fox tv'ye Adam kazandı diye açıklama yaptığı iddiası ortalıkta dolaşıyormuş" dedi. Diğer konuşmacı yalanladı. "Bunlar uydurma, Muharrem İnce böyle bir şey söylemez" dedi... O da inandırılmıştı bir kere... Tıpkı yukarıda saydığım elin yabancıları kendilerini nasıl inandırmışsa aynen öyle... Sonra Muharrem İnce'den, Halktv'deki o dört kişiden birine de aynı mesaj geldi. "Erdoğan kazandı" diye... Dördü de dondu kaldı ekranda... Hala inanamıyorlardı. Nitekim muhalefete oy verenler de Muharrem İnce'nin mesajı, watsapp'ı, instagram'ı bile çalındı diye bir furya başlattılar... İşi tehdit edildiye kadar getirilip karısını kaçırılması paranoyasına kadar taşıdılar... Çünkü bu defa "Tamam"dı... Der Spiegel'inden Economist'ine, Neocon karargahlarından, İsrail lobilerine, tetkiçi Soros'lara kadar durum "Nayır nolamazdı"... Halbuki hiçbirinin göremediği bir şey vardı... 15 Temmuz'da google alıcılarının verdiği verilere göre sadece 6 dakikada 6 milyon kişi sokağa çıkmıştı. sabaha kadar da 20 milyon insan...
Erdoğan için ölmeye... Erdoğan için ölümü göze alacak insanlar kısa sürede onu bir oy için terk mi edeceklerdi?.. Bunu göremeyecek kadar körleşen, 

yazının devamı