DÜNYA

Ali Turhan : Bush, Obama, Trump & Recep Tayyip ERDOĞAN

Tarih
18 Mayıs 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Turhan

Hillary Clinton, başında olduğu TRUMP’ı devirme vakfında kimler var? Oraya para aktarıldığına göre FETÖ elebaşı buraya para aktarmıyor mudur? Trump kendine karşı yapılan bu harekete rağmen elebaşını Türkiye’ye teslim etmemekteki ısrarı konusunda beni aşıyor demek mi istiyor? Geleneksel müttefiklik kavramı ve 50 yıl önceye atıfta bulunması, zor durumda kalması anlamına gelmiyor mu? Eski sorunların tozlu raflara kaldırıldığı bir görüşme oldu. Yeni döneme daha kararlı bir Türkiye ile karşılaşan ABD hiç PYD demeden görüşmeyi bitirdi. Peki dünyada egemen güçler değişiyorken, kendi aralarındaki restleşmelerde başka bir argümana ihtiyaç duyduklarında, Türkiye operasyonel bir güç olmaya doğru gitmiyor mu? Güçler dengesini değiştirecek bir ülkenin geçtiği testlerden birer birer geçiyoruz. Devlet sırlarının ele geçilmesiyle hükümetin düşürülmesi testi en yakın geçilen testti. Dünya kaderini değiştiren ülkeler bizi top yekün teste tabi tutuyor. Bizde tüm kriterlere hayır diyoruz. Eski anlayışın bizde katlanılamaz bir hal olduğunu haykırmaya başladık. Türkiye bunları ortaya koymasın diye saldırı altındayız. Lakin tarih her zaman Türkiye’yi temize çıkarıyor. Peki ABD bağımsız mı? yada bizden daha da bağımlı mı? Her türlü çatışma bizi ön plana çıkaracak. Beklenmedik ani olaylarda karar alabilme yetisi var mı? Töreni şaşalı yapmasaydı tüm çıplaklık ortaya çıkacaktı.

Başlıyoruz,

Gerilim beklenen bir toplantı, taa Çin’den gelinen uzun bir yol, pasifiği ve Amerika kıtasını geçen bir Türk, nokta koymaya giden bir Türk. Karşıda ise Kürtlere silah veren bir ABD. FBI başkanını kovan TRUMP Demokrat parti baskısıyla bekliyordu. Top yekün ABD üzerine geliyor. Bir şekilde onu başkanlıktan indirmek istiyorlar. Yani tabiri caizse Cumhurbaşkanımızla yapmış oldukları 20 dakikalık görüşme tüm bu karamsar tablonun dışında huzurlu bir kaçamak gibi oldu.

Önce Putin, ardından Çin sonra ABD tabiri caizse Türkiye ye gelmeden hem ülkelerini hem de dünyayı yönlendiren ERDOĞAN.

Reis dünyada en kıdemli lider. Nokta koymaya geldi.

TRUMP 15 Temmuz gecesi sabaha kadar TV seyretti. ERDOĞAN devrilmedi. Bu müthiş olayı TV’den seyretti. Çünkü o seçilmiş biri değildi. Bugün seçilmiş. Fakat büyük karizma karşısında ne yapacağını bilemedi. Kapıyı vurup gidecek miyiz diye hep kontrollü davrandı.

Devam edelim;

20 dakika da her şey diplomasi dili ile konuşuldu. FETÖ, PYD, silahlar, konu bunlardı. Fakat iki lider arasında bir elektrik oldu, hatta tahminimiz ERDOĞAN, Trump’a sana yapılan her hareket vaktinde beni devirmek için yapıldı. NATO toplantısında baş başa yapılacak toplantıda TRUMP arkadaşça bir tavırla sen bu darbeleri, sana karşı müdahaleleri, eylemleri nasıl hallettin? bunları nasıl alt ettin diye sormalıdır ve soracaktır?

Ama en çok hissiyatım olan konuysa Rusya-Çin-ABD-Türkiye toplam barışı nasıl sağlayacağız? Orta doğudaki barış nasıl temin ediliri anlattılar. Mesajları çok netti, sonuçsa, bakalım, çalışalım, ama’larla bitti.

Net olan konu, ABD’nin fikri bir ziyaretle değişmez. Bu sebepten Türk heyeti, ne söylenirse söylensin, onlar bildiğini yapar. Bizde dünya liderlerine gözdağı verelim. Kürsü dokunulmazlığına da dayanarak net mesajlarımızı verelim oldu. Hatta Cumhurbaşkanı öyle de yaptı.

ABD’den sipariş edilen silah problemi masaya getirildi. Silah ve teknoloji devrimini yaptırtmıyorlardı. Bize karşı endüstri 4.0 geçişe engel olma dendi. Mevcut iyi niyet göstergesi için ABD’li ev sahipleri bu silahları teslim edeceğiz dedi.

Kore’de başlayan ittifak hala Türkiye-ABD arasında devam ediliyor. Görüşmelerde çokça atıfta bulundu. Kuzey Kore’nin uzun menzilli füzeleri ABD’nin kafasını karıştırıyor. Dış politikalarını da sonuna kadar etkiliyor.

Devam;

Asıl mevzu ise PYD, düzenli ordu haline gelerek sınırımızdaki en önemli problemimiz olmak üzere. Bizdeki teknoloji son sisteme geçemezken teröristlere silah yardımı yapacağını açıklayan ABD modernize edilmiş bir düşmanla bizi yüz yüze getirmek üzeredir.

ABD’de bunlar olurken Türkiye’de;

Devlet Bahçeli, kürsüden, başkanın ardında Türk milleti ve duası vardır. Komşu yanlı o, yalnız değildir. ABD’de Türkiye’yi temsil eden herkesin yanında büyük Türkiye iradesi vardır. ABD’nin önünde iki yol vardır. Ya dost ol, ya da düşman. İhanete payanda olmaya devam etme. Edecekseniz de Türkiye kendi işlerini kendisi yapar.

TRUMP’lı ABD Türkiye’nin stratejik düşmanıdır. Terörle mücadele ettiğini söyleyen ABD teröriste verdiği tank füzelerini bize vermiyor. Fakat YPG’ye veriyor.

Şimdi Bahçeli’nin söylemiş oldukları hepimizin içinden geçenler. ABD’deki üst düzey temsil, PKK sempatizanlarına yerinde müdahale, bizi layıkıyla sevindirmiştir. Gözlerimiz Emre USLU, Tuncay OKÇİN, John DÜNDAR gibi hainleri dayak yiyenlerin arasında aramıştır. Bu sefer olmadı. Bir daha ki ABD ziyaretinde diktatör ERDOĞAN diye bağıran hainlerin arasında sizleri de istiyoruz. Ya da Los Angeles olur, Virginia olur, bir gece ansızın geliriz.

Saygılarımla.

Seslimakale.com
18 Mayıs 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;