Sesli Makale

Zira 15-4 oylaması genel kurulu, haddinden fazla terletmişti. Sonuç olarak şehrin böyle bir dinginliğe ihtiyacı vardı. İyide oldu. Duvarlar içerisindeki yaşamını, cerrah olarak sürdüren rektör hoca artık idareye de el atıp, burada da rüştünü ispatlayacak.

Tabi ki bu işe en çok komşuları sevindi. Çünkü, artık rektör olan bir dostları vardı. Üniversitenin yeni mimarları olabilirlerdi. Şehir tam olarak arkasında durmasa da komşuları arkasında durmuştu. Karşılığında da Cengiz Sayın, Sabri Yılmaz, Mustafa Denktaş gibi dost ve komşu olan isimler idare kademelerinde yer bulmuşlardı. Rektör için ne kadar önemli olduklarını veya idareye tam olarak ne kattıklarını zaman içerisinde göreceğiz. Referansları da muhtemelen siyasetten . Çünkü üç ismin de hatırı sayılır ticari veya siyasi faaliyetleri mevcut. O makamdan gelecek bir liraya bile ihtiyaçları yok. Demek ki tek hedef HİZMET. Muhtemelen ki rektör, böyle bir ekibi Reisi haksız çıkarmamak için kurdu ve tüm kuvveti ile çalışıyor.

Hatta perşembe günleri hem cerrahi özelliklerini kaybetmemek hem de takip ettiği hastalarını mağdur etmemek için vizitelere devam ediyor. Her cephede işler iyiye gidiyor. Bu arada, vekilliği döneminde çok emek verip isimlerini tek tek dengeleri de gözeterek belirlediği dekanların atamaları da hızlı bir şekilde sonuçlandırılıyor. Tamamlanan işler listesine bunu da eklemeyi unutmayalım.

Bu arada

Hafta içinde gelen bir bilgi ile YÖK başkanı Yekta Saraç’ın Akdeniz Üniversitesini denetleyeceğini duyduk. Cuma günü öğle saatlerinde bu ziyaret gerçekleşti. Kampüs içerisini araçla gezen YÖK başkanı, daha sonra Rektör Mustafa Ünal’la beraber İlahiyat Fakültesi’ne geçip hazırlık sınıflarının birini denetledi. Rektörün ısrarlarına rağmen yönetim binasına geçmeyen YÖK başkanı,rektörlük önündeki hazırlıkları görmeden fakülte önünde vedalaşıp üniversiteden ayrıldı.

Kanun Hükmünde Kararnamenin çıkmasının hemen sonrasında Akdeniz Üniversitesi ziyareti neden gündeme gelmiş, makama gelmeyen YÖK Başkanı, araç içerisinde kampüs turunda rektör hocaya ne gibi talimatlar vermiş, henüz bilmiyoruz. Yolunda gitmeyen bir şey var mı onu da bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir gerçek varsa, Rektör şehirle olan açığını çok daha hızlı kapatacak.

Devam edelim…

Artık üç yıl profesörlük yapan herkes potansiyel rektör adayı…

Hadi hayırlı olsun.

Bu haftadan itibaren milli olan tüm akademisyenlerimize duyurulur, lütfen kariyer planlarınızı gözden geçirip, hedeflerinizi revize edin. Zira devletin 2023 planlarına ancak böyle dahil olabilirsiniz.

 Bu hafta içinde yayınlanan kararnameyle, rektör seçimleri kaldırıldı. Bu demek oluyor ki aday olan hocalar artık yarıştırılmayacak.

Yani şu hoca bir boy farkla önde, falanca fakülte desteği arkasında, ya da sırf hububatçı dostu var diye o makama atanamayacak.

 Tabi bu işin kaide ve kuralı da kararnameyle bir şekle bağlandı. YÖK, üç adayı belirleyip, cumhurbaşkanın önüne Beştepe’ye yollayacak.

Adayların kökleri bu topraklarda mı, hocalıktan ayrı idarecilik sıfatları var mı,ya da illerdeki kanaat önderleri bu konuda hem fikir mi diye bakılacak, sonra REİS doğru olduğunu düşündüğü ismi atayacak.

 Doğru olduğunu düşündüğü diyorum çünkü bazen adaylar rektör olduktan sonra reisi veya illerdeki kanaat önderlerini yanıltabiliyor. Peki rektör atamak bu şekle dönmüşken, rektörü görevden almak ne durumda?

Çalışma dönemleri dört artı dörde çıktı çıkmasına da, peki kimseyle uyuşamayan hocalar, onları çekmek zorunda kalacak olan şehirlere ne olacak?…

Sonuç olarak üniversite, şehrin dinamiklerinden ayrı değil. Meydana gelebilecek arızalara şimdiden çözüm bulmak lazım. Diğer illeri bilemiyorum ama Antalya bile bunu ikinci kez kaldıramaz. Bu mevzuyla alakalı henüz kamuoyuna duyurulmuş bir konu yok. Ama eminim ki devlet aklı, görevden alma şeklini de bir Kanun Hükmünde Kararnameyle sonuca bağlayacaktır.

Yani bu abdest daha çok namaz kıldırır.

Saygılarımla,

seslimakale.com
8 Kasım 2016