GÜNCEL

Ahmet Kekeç : Operasyon

Tarih
24 Temmuz 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç
24 Temmuz 2014...

Paralel yapıya dönük operasyon çerçevesinde yüzden fazla polis gözaltına alındı.

Operasyonu eleştiren yayın organları, sıklıkla, “Haram yemedi, çalmadı çırpmadı, vatana hizmet etti” ifadelerine yer veriyor ama ortada vatana hizmet edenlere yönelik bir girişim olduğunu düşünmüyorum.

Esasında, hiçbir şey düşünmüyorum.

Şu an beklemedeyim.

İddianame tanzim edilmeden, ortaya sağlam ve güçlü kanıtlar konulmadan bu konuda konuşmayacağım.

Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları döneminde “basın olarak” heyecana kapılmıştık. Bu heyecandan uzağım şimdi. Temkinli olmak, temkinli bakmak istiyorum.

Kuddusi Okkır göz göre göre “ölüme” terk edildi. Sustuk. Ya da yeterince tepki göstermedik. Hâlâ bunun üzüntüsünü taşıyorum.

Nedim ve Ahmet meselesinde “Ne oluyor?” diye sormuştuk ama Hanefi Avcı konusunda önümüze sürülenlere inandık. İddiaları ve ithamları ciddiye aldık. Bir muhafazakâr polis şefinden sol örgüt mensubu yaratan müddeilerin niyetlerinden kuşku duymadık.

Dolayısıyla, paralel yapı konusuna ceffelkalem dalmak istemiyorum.

Bekliyorum.

Kaldı ki, ortada çok ciddi iddialar var. Başbakan’ın telefonlarını dinleyen, devletin güvenlik toplantısına sızan, MİT müsteşarını tutuklamak isteyen, Erdoğan hakkında “Dönemin Başbakanı” şeklinde fezlekeler düzenleyen, kendi ülkesini “teröre destek veren ülkeler” kategorisine sokmaya çabalayan, yüz binlerce insanın mahremine giren bir yapıdan söz ediyoruz.

Hakkaniyetten sapmadan, insanlarda adalet duygusunu zedelemeden bu yapıyla savaşılmalıdır. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.

Bitirmeden önce, Nedim Şener’in Posta gazetesinde yayımlanan yazısından üç beş paragraf aktarmak istiyorum.

Bazı duyguları (ve “durumları”) özetlemesi açısından örnek bir yazı...

Buyurun:

Operasyon haberini aldığım andan beri içimde garip duygular var. Çünkü bir süre önce bu yapının mağduru olmuş birisiyim. Ama ben, kim olursa olsun kendini savunamayacak durumda olan birisine karşı kavga vermek istemem.

Hem mesleki, hem şahsi mücadelemde eşitlik ararım.

Hukuk deyimiyle ‘silahların eşitliğine’ inanırım. Ama onlar bana karşı böyle davranmadı. Hapiste kendimizi savunamazken üzerimize kanunla, polisle, tetikçi gazeteciyle geldiler ama ben aynısını onlara yapamam.

Şimdi ben yazıyorum, beni komplo ile tutuklatanlar nezarette sabahlıyor. Keşke ben 2009’dan beri hayatımı zindana çeviren, mahkeme mahkeme yargılatan, tetikçi savcısına mahkemesine tutuklatan, suçsuz yere kızımı bir sene babasız, Vecidem’i eşsiz bırakan, Silivri’yi bana mesken yapan polisler gözaltına alınmış diye sevinebilseydim.

Keşke 7 yaşındaki bir çocuğun resim defteri, oyuncakları, okul ödevleri arasında ‘suç delili’ arayan polislerin evlerinde de arama yapıldığını duyunca, “İşte adalet” diyebilseydim. Keşke, yüksek tavanlı, 24 saat kameralı o pis nezarethaneye atıp makamına topladığı gazetecilere masasındaki ekrandan beni izleten ahlaksız polis de aynı yerden geçecek diye mutlu olabilseydim.

Neden bilmiyorum ama olamıyorum. Bu onların suçlu olması ya da olmaması ile ilgili bir konu değil. Bu benimle ilgili bir durum... Elimde değil, ben bu özgürlük katili polisleri değil, onların eşleri ve çocuklarını düşünüyorum. Onlar benimkine acımadı ama ben acıyorum.

Üzgünüm ama onlar gibi acımasız olamıyorum.

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;