GÜNCEL

Ahmet Kekeç : Hadi Kemalistler, yiyin birbirinizi!

Tarih
11 Kasım 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç

11 Kasım 2014...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni Türkiye” kavramının ilk kez Atatürk tarafından kullanıldığını açıkladı.

Buyur işte... Bir tartışma konusu daha.

Sözcügazetesinden “fotoromanlı” bir cevap bekliyoruz.

Mustafa Kemal’in “Yeni Türkiye” kavramını kullanmış olması bir şeye delalet eder mi?

Ona bakarsanız, bize yıllarca Atatürk’ün “esasında sosyalist olduğunu” anlatmışlardı.

Hatta bazı eski tüfekler, “Niçin sonuna kadar gitmediniz Paşam?” diye sitem ederlerdi.

Sovyetler Birliği’yle (hususen Lenin’le) yakınlaşmış, Yeşil Ordu diye bir cemiyet kurmuş, Türkiye Komünist Fırkası’na geçit vermiş, hatta bu fırkayı özendirmiş Mustafa Kemal’in kafasındaki esas düşüncenin sosyalist bir Türkiye yaratmak olduğunu söylerlerdi.

Büsbütün haksız da sayılmazlar...

Evet, “Türkiye Komünist Fırkası”nı bizzat kendisi kurdurtmuş, Yunus Nadi’ye partinin yayın organı olarak “Yenigün” gazetesini çıkarttırmış, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, İsmet İnönü, Refik Koraltan, Tevfik Rüştü Aras, Kılıç Ali gibi sonranın namlı sağcılarından sayılacak isimleri üye olarak kaydettirmişti ama muradı elbette sosyalizm değildi.

Lenin’le yakınlaşmasının amacı belliydi:

Sovyetler Birliği kanalıyla Anadolu’yu etkilemeye başlayan (dönemin moda ifadesiyle) “komünizma belasını” defetmek, dolayısıyla Sultan Galiyef’le Mustafa Suphi’nin defterlerinin dürülmesini sağlamak...

Sosyalist arkadaşlar bunu kavramakta zorlanacaklardır ama iktidar mücadelesi böyle bir şeydir. Mustafa Suphi’nin, “Türk-İslam” unsurlarını tek bayrak altında toplama fikri, Kafkasya’dan sonra Anadolu’da da taraftar bulmaya başlamıştı. Bu durum, doğal olarak Ankara’yı da rahatsız ediyordu. Mustafa Suphi’nin ortadan kaldırılmasının nedeni budur.

Bir de “liberal Atatürk” dönemi vardır...

İnönü’den bezmiş ve sonradan DP saflarında görünecek siyasetçilere göre, Atatürk katıksız bir liberaldi. “Yarı-karmacı” İnönü’nün Başbakanlıktan azledilmesi, yerine liberal Celal Bayar’ın getirilmesi, bunun en önemli göstergesiymiş.

Doğrudur...

Mustafa Kemal’in liberal bir dönemi vardır... Celal Bayar tercihi ve “1937 fırtınası” bunun bir göstergesi sayılabilir ama Mustafa Kemal liberal de değildi.

Solcu değildi.

Sağcı değildi.

Sosyalist değildi.

Sadece akıllı bir adamdı.

Mustafa Kemal’de “sağcı önder” ve “ulu yaratıcı” vehmedenler de fena halde çuvallayacaklardır. Atatürk’ü bürokrat totaliterliğin değişmez şefi ilan edip nasyonalist bir kalıp içine hapsedenler, gerçeğin öyle olmadığını, “1937 fırtınası” dindikten sonra anlayacaklardır.

Kadrocular, korporatist ruhlarına uygun bir “Kemalizm” icat ettiler. Maksat, “Kemalizm”in arkasına sığınıp “Kuva-yı Milliye” ve “Müdafaa-i Hukuk” ruhunu öldürmek, “Yunan/Latin” kültür kökenli “yabancılaşma” programına zemin hazırlamaktı ama Mustafa Kemal Kemalist de değildi.

Bizzat o buyurmuştur ki, “Efendiler, medeniyet yolunda muvaffakiyet yenileşmeye bağlıdır; içtimaî hayatta, iktisadî hayatta, ilim ve fen sahasında muvaffak olmak için tek gelişme ve yükselme yolu budur. Hayat ve maişete hâkim olan hükümlerin zamanla değişmesi, gelişmesi ve yenileşmesi zaruridir.”

Hadi bakalım Kemalistler...

Mustafa Kemal bu sözüyle “Yeni Türkiye”yi mi işaret etmiştir?

Tartışın.

Hatta yiyin birbirinizi.
Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;